İnsanlığı “Kurtarmak” İçin, Dijital Teknolojileri Toplumsallaştıralım

2020 asırlık bir acı, korku, keder, kaygı ve tedirginlikle bitti.

Neyi gördük, yeni yılda ne yapmalıyız?

Kapitalizmin “piyasa efsanesinin” çöktüğünü gördük.

Sağlıkta, eğitimde, teknolojide, iletişimde, o kendine çok güvenen, “gelişmiş ülke” denen devletlerin, ABD’si, İngiltere’ si gibi, sağlıkta, pandemi yönetiminde nasıl yerlerde süründüklerini gördük..

Nasıl devlet olmadan insanların kırıldığını, şirketlerin iflas ettiğini, işsizlik ve yoksulluğun tırmandığını gördük..

Başka ne gördük?

Kapitalizmin hızlıca dijitalleştiğini gördük, 2020’de..

2021’de ise kalıcılaşacaktır.

Kapitalizm teknolojiyi, dijitalleşmeyi kendi faydasına kullanacaktır.

İnsancıl Kesimler, toplumcular, kamu yararını gözetenler ise bu teknolojiyi kamusallaştırma-toplumsallaştırma mücadelesi vermelidir.

Belediyelerden başlayarak dijital teknoloji platformları kurup geniş insan kitlesinin yararına sunulmalıdır.

Dijital Burjuvazi bayram etmektedir.

Geçen yıl, şu kavramlar hayatımızı belirledi:

e-eğitim, e-devlet, HES Kodu, çevrim içi, online, dijital, sanal..

Bunun sosyal boyutu teknik yanından daha önemlidir.

Bir de şunu öğrendik geçen kabus yılından..

İnsan nedir, insanın insanla, doğayla, toplumla ilişkisi nasıl belirleniyor?

“İnsan Teorisi” Çalışmalarımızı derinleştirmek gerekiyor anlaşılan..

İnsan kendi başına mıdır, aynı zamanda kolektif- sosyal bir var oluşu var mıdır?
İnsan doğayla ilişkisinde beslenme-barınma önceliği içindedir.

Toplumla ilişkisi ise, üretimle bağından gelir.

İnsan toplumsal bir varlıktır. İnsanı toplumsal ilişkilerinin toplamı belirler.

Bu kapitalizm çağında insanın tüm ilişkileri metalaşmış durumdadır.

İnsanın doğayla ve diğerleriyle ilişkisinin veya kopuşunun nedeni, büyük ölçüde “fayda”ya dayalı yanıtlanırsa, buradan genel insanlık hali çıkmaz.

Fayda işin içine girince değişim değeri esas olur.

Oysa insanın bir de kendinde bir değeri vardır, değişime girmeyen değer.. enerjisi vardır, kütlesi vardır, anıları, özlemleri, iyilikleri, potansiyelleri gibi..

Bu ilişki, birlikte üretim ve paylaşma ilişkisi olabilir..

Geldiğimiz nokta, dijital kapitalizm çağıdır.

2021 bunun kırılma yılı olabilir, tekno- burjuvalar bunu yerleştirmeye çalışsalar da, toplumsal kesimler bu yenilikleri kamusal amaçlar için kullanma mücadelesi içinde olmalıdırlar.

Okullar, işyerleri, evler, konutlar hep hep dijital kuşatma altındadır.

Günün 10 saati hep bir çeşit ekranlarda-camlarda geçiyor. Sanal alemde..

Büyük beş teknoloji şirketi (GAFAM olarak kısaltılan Google, Amazon, Facebook, Apple, Microsoft) dünyanın en karlı şirketleri haline geldi.

Tuvaletimize kadar dijital etki ve gözetim altındayız.

Kaçacak delik yok.. Evler özel olmaktan çıktı..
Her şeyimizle dijital kapitalizmin parçası olduk..

Mücadele edilmezse, tekno-burjuva kazanacak, geniş halk kesimleri daha da kaybedecek..

2021’de dijital teknolojilerin kamusallaştırılması veya çoğullaştırılması mücadelesi verilmesi önemli bir strateji olmalıdır.

Belediyelerden başlanabilir, kamusal dijital platformlar oluşturulmalıdır.

2021’in zorlu bir yıl olacağı belli. Teknolojiyi- yeniliği Büyük İnsanlık için kullanmanın yöntemlerini araştırmalıyız.

İnsan sıcaklığını dokunarak, görerek, el sıkışarak, kucaklayarak yaşamak özlemiyle..