Rabbim Hesap Günü Beni Rezil Etme (Şuara 87)______
Allahu Azimuşşan ruhlara şifa gönüllere deva Yüce Kur’anda bizlere ihtar veriyor
ve şöyle ikaz ediyor : O gün, öyle bir kitap çıkaracağız ki onda gizli saklı
hiç bir şey yoktur. Her insanın kuşunu (kitabını) boynuna astık. Kendisine
ikra kitabek Oku kitabını, hesap verici olarak büğün nefsin sana yeter denilir.
O gün, verilen her nimetin hesabını bizzat Hakimlerin Hakimi soracak.
Kul alıp verdiği nefesten bile sorgulanacak, yaptığı eylemler soruşturulacak.
O ğün, insan kendisine verilen her nimetten hesaba çekilecek.
O gün, herkesin kendi derdine düşüp çabaladığı ve kimsenin haksızlığa
uğratılmadan hakların ödeneceği bir gündür.
O gün, herkes ektiğini biçer. Hak sahiplerine hakkı, haksızlık yapılmadan ödenir. Çünkü o gün hak ve hakkaniyet günüdür. Kimseye zerre kadar haksızlık yapılmaz.
O gün, kimsenin keffaret ödeyemeyeceği, kimseden fidye alınmayacağı, kimseye yardım yapılamayacağı bir gündür.
O gün, ne mal ne evlat fayda verir, o gün ancak temiz bir kalp fayda verir. Çünkü
o gün Mahkemei Kübra günüdür.
İslamın saygıdeğer mensupları, ölmeden evvel kendimiz hesaba çekelim.
Amelleri has tartan mizanda, sevap ve günahlarımız tartılmadan evvel kendimiz vicdan mizanında amellerimizi tartalım. Çünkü o gün öyle bir gün ki herkes birbirinden kaçar, aynı yastığa baş koymuş karı koca birbirinden kaçar,
aynı sofrada yemek yemiş kardeşler birbirinden kaçar. Ogün sevenin sevdiğinden kaçtığı zorlu bir gündür. Zira o gün hakkaniyet ve adalet günüdür.
Bir baba çocuğunu medreseye vermişti. Çocuk bir gün eve döndü. Sâbinin yüzü korkudan sararmış ve sıtma gibi titriyordu. Bir kaç gün sonrada zira minik kalbi dayanamadı. Küçücük çocuğu bu derece korkutup sonrada ölümüne sebeb olan
ayet şu idi : Eğer siz küfürden kurtulamazsanız, cehennem ateşinden nasıl kurtulacaksınız. Gözlerin dışarı fırlayacağı o dehşetli gün kara saçlı gençleri
birden ak saçlı ihtiyara çeviriverir. (Mümezzil)
Bu sâbi masum olmasına rağmen o dehşetli günden korktu ve öldü. Oysa ki bizler hatim üstüne hatim indiriyoruz lakin Yüce Kur’anı gönüle indiremiyoruz.
Çalışmadan, güzel eylemlerde bulunmadan cennete gireceğini zanneden gafil ,
boş temenniler girdabında, harmanda düven döven eşşek gibi boş boş dönüp
duruyoruz. Akşam yatıyoruz başıboş, sabah kalkıyoruz başıboş.
İnsanı secdeye götüremeyen iman, Cennete zinhâr götüremez. Kim de çalışmakla ibadet ve güzel hareketlerle cennete gireceğini sanıyorsa o da nefsine güveniyor demektir. Oysaki insan sadece Allaha güvenmelidir, hasenatlarına değil.
Velâ galibe illallah... Kimse ibadetiyle ve ya hasenatıyla cennete giremez.
Cennete giren Allahın engin rahmetiyle girer. Her şeyin bir bedeli vardır lakin cennetin bedeli yoktur.
Herkes dünyada yaptığının hesabını verecek, ister büyük olsun ister küçük,
ister gizli olsun ister aşikâr. Nitekim Allahu Azimuşşan, her nimetten sorgulanacaksınız... buyuruyor. Allahu Azimuşşan, şu 5 soruyu her mükellefe
fert fert soracaktır. Hiç kimse bu soruların cevabını vermeden Hakimlerin Hakimi Allahın huzurundan ayrılamaz. İşte Allahın kullarına yönelteceği 5 soru :
Ömrünü nerede ve nasıl geçirdin ? Gençliğini nerede ve nasıl harcadın ?
Malını nereden kazandın ve nereye harcadın ? İlmini bilgini (yani aklını)
Allah için ilim irfan yolunda kullandın mı ?
O gün öyle dehşetli bir gün ki Peygamberlerin bile korkudan dizlerinin bağı çözülür.
O gün öyle vahşetli bir gün ki dünyanın Bin yılı ahiretin Bir günüdür.
O gün öyle şiddetli bir gün ki insanlar 40 ahiret yılı, dünya yılına göre tirilyon
kere tirilyon yıl gözleri gökte güneş tepede öylece ayak üstü zelil ve sefil bir halde
aç susuz bekler. Levlâke levlâk’ ın muhatabı Peygamberimiz bile o günün dehşetinden irkilmiş ve zaman zaman : Ben o gün ne yaparım, nasıl hesap veririm... der ağlardı. Rasulu zişan Allahın Habibi iken din gününün sahibi Allahın kendisine nasıl muamele edeceğini bilmiyordu.
O ikinin biri diye Allahın övgüsüne mazhar olan Hz Ebu Bekir o günün şiddetinden keşke sap saman olsaydım da hayvanlar beni yeseydi diye geceleri ağlardı, gündüzleri çiğerini dağlardı. Hz Ömer Adli İlahinin adalet kılıcı olmasına rağmen keşke unutulan kıymetsiz çer çöp olsaydım derdi. O Ruhi Azâmlar, o güzide kullar
Hz Peygamberin can yoldaşları ve kara gün arkadaşları alacakları mükafatı bırakın
o gün hesaptan kurtulmaktan başka bir şey istemiyoruz derlerdi.