Ukrayna’da yaşadığımız, Batı’nın Doğuya doğru seferlerinden bir tanesidir. Hani Ortadoğu’ya Haçlı seferleri var ya ona çok benzer

NATO’nun ille de Doğuya doğru genişleyeceğim demesi ne demokrasi meselesidir ne de Ukrayna’nın güvenliği meselesidir.

Rusya’yı Asya’nın steplerine doğru iteklemektir. Batının gücü yetse, tümden Rusya’yı paylaşır d

Ukrayna krizi ile görülen odur ki, tüm Asya Rusya’nın arkasında hizalandı. Tüm Batı da Amerika’nın arkasında hizaya girdi.

En azından, karşılıklı enformasyon savaşlarından bu sonuca varabiliriz. Gerçi Batının gürültüsü çok ama Asya’nın da kültürü ağır basıyor.

Avrupa İngiltere ve bazı kıvır zıvır ülkeler, Amerika’nın yanında yer aldılar.

Rusya’nın arkasında, Çin, Hindistan, Kazakistan, Türkmenistan, Moğolistan, Tacikistan, Kırgızistan, Azerbaycan, gibi ülkeler ve G. Amerika’dan Venezuela ve Brezilya yer aldı.

Belarus ve Moldova gibi küçük ülkeleri saymıyorum. Zaten Batı onları da NATO içinde olmasını istiyor.

Bir anlamda Avrasya denilen kuvvetler ile Batı denilen kuvvetler karşı karşıya.

Amerika şöyle düşünüyor. Kapitalizmin merkezi benim. Dünya kapitalizminin kontrolü bende, dünya hegemonyası da bende olmalıdır.

Kapitalizmin kendi içinde bir çelişkiden söz ediyoruz. Büyüyen, yükselen sermaye, daima kendinden daha küçük sermayeyi yutmak ister.

Lakin dünya sadece kapitalizmden ve sadece kapitalist sermaye ekonomiden müteşekkil bir dünya değildir.

Her ülkenin bir tarihi ve bir geçmişi var. O tarihin kendine yüklediği bazı sorumluluklar var. Herkes Amerika gibi olmak durumunda değildir. Başka dünyalar da vardır.

Günümüzde, Çin’in ve Hindistan’ın Rusya’yı desteklemeleri, bu vahşet, yarın bizim kapımızı da çalar, düşüncesinden güç almaktadır.

Ukrayna’yı koparmaya çalışan Batı, Ukrayna’yı şimdilik gıda merkezi ve tampon bölge gibi kullanıp, ileride, Rusya’ya karşı kullanılacak bir mevzi olmasını düşündüğündendir. En azından yeni bir mevzi elde etmektir.

Batının birçok defa böyle teşebbüsleri olunca, Rus halkı içinde büyüyen Rus Milliyetçiliği de direnç üzerine direnç kazandı. Bu direnci silaha dönüştürdü. Kendini savuma iradesini genişletti.

Amerika, Rusya’yı dünyadan izole etti gibi propagandanın bir anlamı yoktur. Amerikan dolarının Ural Dağları altındaki, Altınlara dayanabilecek gücü varsa, bu durum savaşı çok uzatır.

Savaş uzadıkça Amerika’nın arkasında hizalananlar birer ikişer koparlar. Çünkü kendi çıkarları da Amerikan çıkarlarıyla tam olarak bütünleşmiyor.

İlk işaretini Fransa verdi. Fransa Rusya ile savaş içinde değil. Biz silah satmıyoruz dedi.

Kaldı ki, Fransa’nın çıkarları, İngilizler çıkarlarıyla tarihi çelişki içindedir.

Elbette sorunlar, yukarıda bir şemaya oturttuğum kadar basit değildir. Çok daha karmaşıktır.

Dünya daha çok Ukraynalar görecektir. Dünya bir değişim sancısı içindedir. Amerika belasından kurtulmanın yollarını elbet bulacaktır.