HAYAT VE EKMEK KAVGASINA DÜŞÜRÜLEN MİLLET ASIL DAVASINI UNUTTU

         Bu cihangir milleti asıl davasını unutturarak geçim derdiyle ekmek kavgasıyla iki yüz yılı aşkın zamandır uyuttular. Vatan, millet, din, iman, ahlak davamızı ertelettirmeyi başardılar. Kutlu değerlerimizi arkamıza attık. Birde arkaya baktık ki ne vatan kalmış, ne millet, ne dini anlayışımız, nede su katılmadık imanımız, ne ahlak kalmış, ne töre kalmış, nede uğrunda canlarımızı feda ettiğimiz yüce değerler.

      Bin yıllık düşmanlarımız alacaklarını aldılar. Koca İmparatorluğumuzu borç paralar, çil çil altınlar vererek gırtlağına kadar borç batağına ittiler. Sonunda malum ”Duyun-u Umumi” ilan ederek gırtlağımıza bastılar. Buda yetmedi Balkanları elimizden aldılar. Türkmen illeri yağmalandı tarumar edildi. Sefil ve viran bırakılan milletimiz can korkusuyla mallarını mülklerini terk ederek Rum elinden, Balkanlardan, Kafkaslardan Anadolu’ya göç etmek zorunda kaldı.

      Buda yetmedi Cihan Harbine sokarak Osmanlı toprakları işgal edildi, aralarında paylaşıldı, paylaşırken anlaşamadılar. Bu da yetmedi utanmadan sıkılmadan Anadolu’muzu işgal ettiler. Bunların asıl niyetlerini iyi anlamayan Osmanlı aydınları işin şakası olmadığını anlayarak malını, mülkünü bir tarafa bırakarak canını düşman saldırılarına siper ettiler. Çanakkale’de Sakarya’da mağrur düşmanlara ummadıkları anda Osmanlı tokadını indirdiler. Ruhları şad olsun!

     Tarih döndü dolaştı ders almadığımız için maalesef tekerrür ediyor. 1954 yılına kadar Osmanlı borçlarını kuruşu kuruşuna bu millet ödemiştir. Borçların ödendiğini gören herifler yine çil çil altınlarıyla, dolarlarıyla, Marklarıyla, Avrolarıyla kapı kapı gezmeye başladılar. “Borç yiğidin kamçısıdır” beylik sözleriyle ağır ağır yine gırtlağımıza kadar bu milleti borçlandırdılar. Borçları ödemek için satılmadık ne fabrika kaldı,  ne liman kaldı, bu gidişle yollar, köprüler, ormanlar, sular, barajlar borçlar karşılığında ipotek edileceğe benziyor.

     Milletimiz geçim telaşıyla meşgul, ekmek kavgasının peşinde, millet davası, vatan davası, din, iman davasını, Ahlak ve töre gibi yüce değerleri arkaya bırakmış gözüküyor. Vurgun, soygun, talan, hırsızlık, arsızlık, ne yaptığını bilmeyen güruhlar çığ gibi büyüyor. Hanımını öldürenler, çocuklarını boğanlar, kendini öldürenler, alkolizm, uyuşturucu kullanma ve satıcılığı akıl almaz bir biçimde çoğalıyor. İsraf, sorumsuzluk, serserilik aldı başını gidiyor.

       Fakat dünyayı bilen ülkemizi iyi bilen, tarihimizi iyi bilip dersler çıkaran. Dinimizi, ahlakımızı ve töremizi iyi bilen okumuş şehirlerde yaşayan orta gelirin üstünde altın bir neslimiz var. Araştırmacılara göre bu nesil inşallah bu ülkeyi kurtaracak güç ve kudrette. Sayıları da düşmanlarımızı ürkütecek durumda, Allah yardımcıları olsun!

      Bazı araştırma kurumları bunlara: “Beyaz sağcılar” diye vasıflandırıyor. Ne derlerse desinler bunlar ekonomiyi iyi biliyor, siyaseti iyi biliyor. Millet vatan davasını takip ediyor. Anaları, babaları gibi partizan değil. Ülkemizin, dünyanın, karşılaştığı sorunları kimlerin çıkardığını iyi biliyor. Bunlar ülkemizin sigortasıdır. Bunlar milletimizin sağduyusunun timsalidirler.

     Milletimizin umudu sizlersiniz!

      Emperyalizme dur diyebilirsiniz.

      Millet davasına sahip çıkın.         

      Yolunuz açık olsun!..

YORUM EKLE