Dikkat: Yazının sonunda ilave var!
***
Andy-Ar Araştırma Şirketi tarafından yapılan son ankette dikkat seçen sonuçlar var (1):
BİR: “Aşı yaptırmayı düşünmüyorum” diyenlerin oranı yüzde 61 çıkmış.
İKİ: Sebebi sorulduğunda yüzde 51 “Güvenmiyorum”, yüzde 14 “Gerek duymuyorum”, yüzde 14 ise “Yan etkilerinden korkuyorum” demiş.
ÜÇ: “Türk aşısına güvenirim” diyenlerin oranı yüzde 43, “Alman aşısı” diyenlerin oranı yüzde 29. Çin aşısı ise yüzde 5’lik güven oranı ile sınıfta kalmış.
Bu sonuçlar halkımızın aşıya bakışını göstermesi yanında aşı üreticisi şirketlere ve hükumete de önemli mesajlar ihtiva ediyor.
Bir pandemiye ve onca korkutmaya rağmen halkın yüzde 61′ inin aşı yaptırmayı düşünmemesinin bana göre başta gelen sebebi her geçen gün ticarileşen “tıbba olan güvensizliktir“.
Mesele, sadece tıbbın ticarileşmesiyle de sınırlı değil, asıl mühim olan ticaretin ahlâksızca yapılması: Hediyeler, paralar, rüşvetler… araştırmaların maniple edilmesi, endikasyon dışı ilaç teşviki, ilaç şirketlerinin hiç tınmadan ödediği milyar dolarlık cezalar…
Halk hastalıkla veya cezalarla korkutulmak istemiyor, tam ve doğru bilgilerle dürüstçe aydınlanmak istiyor.
Tıpkı dayakla terbiye edilmeye çalışılan çocuğun “dayak arsızı” olup hiç söz dinlemez hale gelmesi gibi “Sen ne anlarsın, biz ne dersek onu yapacaksın” tarzı ifadeler, üstünlük taslamak, dayatmalar, cezalar, mâkul olmayan yasaklar halk üzerinde aksi tesir yapıyor.
Halkın bilgilendirilmesi, ikna ve razı edilmesi gerekiyor.
Bazı televizyoncuların ve doktorların yaptığı gibi, bağırarak, çağırarak, tehditler savurarak, sopa göstererek, ceza keserek bu iş olmaz.
Aşılar yerli ve milli, ücretsiz olmak zorundadır
Halkın Türk aşısına güvenin yüzde 41, Alman aşısına yüzde 29 ve Çin aşısına ise yüzde 5 olması üzerinde de düşünülmesi gerekir.
Ben bunu, halkın “yerli ve milli aşı” istediği şeklinde değerlendiriyorum.
Halk, “bizden olsun, çamurdan olsun” diyor.
Türklerin genellikle çok güvendiği Alman ürünlerinin itibar kaybını da Çin’ in itibarının neden yerlerde gezdiğini de o memleketler şapkalarını önlerine koyup iyice düşünsünler.
Diğer memleketlerde de durum bizden farklı olmamalıdır
Halkın aşılarla ilgili düşüncelerinin diğer memleketlerde de bizden çok farklı olmadığını sanıyorum.
Bir Amerika’ lının Çin aşısına, bir Rus’un Amerikan aşısına veya bir Çin’ linin başka bir memleketin aşısın sıcak bakmaması kuvvetle muhtemeldir.
Çünkü tıbba sadece ticaret değil siyaset de karışmış durumdadır.
Amerikan seçimleri öncesinde sadece bilimsel makaleleri okuduğumuz muteber tıp dergilerinde “seçimlerle” ilgili taraf tutan yazılar unutulacak gibi değildi.
Gelelim neticeye
BİR: Bu pandemiden, “stratejik ilaç ve aşıları” mutlaka kendimizin üretmesinin şart olduğunu öğrenerek çıkmamız gelecek için çok büyük kazançtır.
İKİ: Akademi ve endüstri, tıbba duyulan ve her geçen gün artan itimatsızlığı ve itibar kaybını mutlaka gündemine almak ve sebepleri üzerinde derin derin düşünmek zorundadır.
“Canan Karatay can kulağıyla dinlenirken, Canan Karatay’a hakaret yağdıran profların toplumda itibarının olmaması“… (2).
Bu gidiş, gidiş değil!
Kaynaklar:
1. https://www.haberturk.com/yazarlar/kubra-par-2561/2893450-halkin-yuzde-60i-asi-yaptirmam-diyor
2. https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/yilmaz-ozdil/gargara-6145799/
***
Habertürk’ te Kübra Par‘ ın yazısı: