Bir tarım ülkesi olmamıza rağmen, tarım sektöründe verimlilik çok düşük, tarımda verimliliği arttırmamız lazım, ayrıca kısmi iş gücü verimliliği de düşük, genel olarak verimlilik de düşük.
Bunun dışında, ekilen arazi miktarında da düşüş var. Yani son on iki yılda 2,7 milyon hektar alan daha az ekiliyor, on iki yıl öncesine göre yüzde 10 düşüş var, yani 26,6 milyon hektardan 23,9 milyon hektara düşmüş. "Niye ekmiyorsunuz?" diye sorulduğunda, vatandaş: "mazotunu kurtarmıyor." diyor. Siz, dünyanın en pahalı mazotunu satarsanız, girdileri yüksek fiyattan satarsanız, KDV’sini düşürmezseniz kimse ekmez ekemez. Milliyetçi Hareket Partisinin seçim beyannamesinde olduğu gibi mazot üzerinden aldığımız ÖTV ve KDV'yi düşürmemiz gerekiyor, bunu tohum ve ilacı da kapsayacak şekle getirmemiz lazım dedi.
Ülkemizde istihdamın hâlâ yüzde 22'lik, 23'lük kısmı tarım sektöründe. Bütün dünya ekilebilir alanlarını arttırmaya çalışırken biz mevcut ekim alanlarımızın düşmesiyle karşı karşıyayız. Bu önemli bir husustur. Millî gelirin yüzde 8'i, 10'udur. Bu konuda çok daha fazla işleri Türkiye yapabilir, yapmalıdır.
Diğer taraftan, tarımsal sulamayı arttırmak için de KDV alınmaması gerekir. Bunun dışında mahsul ortaya çıktıktan sonra fiyatla ilgili oluşan sıkıntılar var. Diğer bir husus da, tarımsal ürünün en kısa zincirle tarladan vatandaşa ulaştırılması gerekir ki hem üretici hem de tüketici kazansın.