Bafra Ziraat Odası toplantı salonunda düzenlenen toplantıya köy muhtarları ve çok sayıda çeltik üreticileri katıldı.
Toplantıya ev sahipliği yapan Bafra Ziraat odası Başkanı Sait Karagöl, yaptığı konuşmada, Bafra olarak üretimde kaliteyi yakaladıklarını, ancak pazarlamada sıkıntılarının olduğunu, bu sıkıntıların akılcı adımlarla çözülebileceğini söyledi.
Karagöl, "Çeltik aslında para eder. Gecen senede fena değildi. Tabi ki, ürünümüzü iyi kurutup bekletirsek, bu yıl çeltik fiyatları 1lira 40 ile 1lira 50 kuruştan aşağı düşmeyeceğini tahmin ediyorum. Çünkü bugün pirinç 2 lira 60 kuruş. Biliyorum hepimizin borcu var. Çeltiğimizin para etmesi için hemen satmayalım, biraz sabırlı olalım. Yılladır malımızı veriyoruz ne evrak var, ne çek var. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir alış veriş sistemi yok. Geçmişte yaşadığımız sıkıntıları yaşamamak için Alışverişleriniz de ürününüzü verdiğiniz alıcıyla muhakkak sözleşme imzalayın. Ben böyle konuştuğum için bazıları bana kızıyorlar. Kim kızarsa kızsın, ben kimsenin adamı değilim. Ben ziraat odası başkanıyım ve üreticimizi de uyarmak zorundayım. Oda olarak hazırlattığım 3 tip sözleşmeler var. Alıcı ile satan arasında yapılacak sözleşme yani akit, ürününüzü kime veriyorsanız bu sözleşmeyi imzalatın. Evrakınızı, çekinizi alın yoksa aksi bir durumda hiçbir hak iddia edemezsiniz" diye konuştu.
"Ben kimsenin adamı değilim"
Bazı çeltik alımı yapan firmalarla gezdiği iddialarına yanıt veren Bafra Ziraat odası Başkanı Sait Karagöl," Ben kimsenin adamı değilim. Ben çiftçinin temsilcisiyim, oda başkanıyım herkese kapım açık" dedi. Karagöl, oda başkanı olarak görevlerinden birinin de yörede yetişen tüm tarımsal ürünlerin gerek yurtiçi gerek yurtdışına tanıtarak, Pazar oluşturmak olduğunu da sözlerine ekledi.
Çeltik üreticisi ve Karıncak köyü muhtarı Ali Kademer ise, Trakya'da çeltik alımında teker üstü para denen bir uygulama olduğunu söyledi. Kademer, " Teker üstü paranın açılımı şu, Kamyonun boşu geliyor, dolusu kantara giriyor hesabı yapılıyor parası alınıyor. Veresiye diye bir şey yok oralarda çeltik de veresiye işi Bafra da, ben çeltiğimi sattım. 3 ay sonra parasını alacağım dediğimde insanlar bana güldü, olur mu öyle şey, dediler para yok evrak yok. "
Sarıköy muhtarı ve çeltik üreticisi Şükrü Akyüz ise," Birçok çiftçinin çeltik ürününü bekletmeye gücünün yeteceğini sanmadığını yüzde 90 sanının borçlu olduğunu söyledi. Akyüz, " Zaman zaman bildiğimiz bilmediğimiz tüccarların önüne düşürülüp insanlar soyuldu. Ben en yakın arkadaşıma mal verdim 30 milyar paramı 3 seneden beri alamıyorum. Benim gibi bir sürü var. Şimdi sözleşme diyorsunuz. Benim kapımda kurutma yok, Ali'nin kapısında, öbürünün kapsında yok. Birilerinin kapısında kurutturacağız. Oda deposuna dolduruyor çeltiği senen, 15 gün sonra hesap görüyor zaten. 15 gün sonra kilosunu öğreniyorsun. 15 gün sonrada ödeyeceği şeyi söylüyor. Çünkü kurutmuş deposuna koymuş. Hepimiz bu konuda yaralıyız. Ben özel bir bankadan kredi kullandım ama tüccar elimden malı aldığı için 2 dönemdir bankaya olan borcumu ödeyemiyorum beklide motorumu satacağım. Benim gibi yüzlerce, binlerce var. Hep yakınlarımız, arkadaşlarımız dostlarımız. Eğer gerçekten buna bir çözüm bulacaksak hiç birbirimizi suçlamadan karalamada yapalım ki, Allah razı olsun desin bu millete " dedi.
Çeltik üreticileri, TMO'nun çeltik alımında belirlediği nem oranının bölge için uygun olmadığını savunurlarken, Bafra çeltik komisyonunca alınan çeltik kurutma makinelerinden kendilerinin faydalanamadıklarını da iddia ettiler. Çeltik üreticileri, İlgillerden bu mağduriyetlerinin giderilmesini istediler.
NAMIK AZGIN