Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra konferans öncesi Alperen Eğitim ve Kültür Merkezi ve Alperen Ocakları adına açılış konuşması yapan Alperen Eğitim Kültür Merkezi Samsun il Başkanı Talha Coşkun Arslan, “Türk İslam dünyası zor bir dönemden geçiyor. Bu dönemde asıl olan düşmanın ne yaptığı değil bizim düşmanın tavırlarına nasıl bir yanıt verdiğimizdir. Düşmanın attığı taş değil, dostun attığı gül yaralar misali bizi asıl üzen milletimizin üzerinde ölü toprağı varmışçasına sükût etmesidir. Rus damarındaki Moskofluğunu yapacak, kan içecek, kan kusacak! Amerika kıtalar ötesinden gelerek camilerine postallarla basacak, yan kliğini gösterecek, Esad babasından farklı olmadığını yaptığı katliamlarla kanıtlayacak! Önemli olan bunlar değil bunlara karşı 5 bin yıllık tarihinde zulüm karşısında mazlumun yanında olan Türk milletinin fertlerinin ne yapacağıdır. Biz nasıl bir millet olmuşuz ki; kendi kutsalları çiğnenirken kılımız kıpırdamıyor! Dün Bosna’da, Irak’ta, Afganistan’da uygulanan zulme ve işgale, Bugün Doğu Türkistan’da, Suriye’de, Arakan’da ve son olarak Bayırbucak’ta yaşanan katliamların farkındaysanız bir avuç Müslüman ses çıkartıyor. Anlatıyoruz, millete ulaştığımız kadar anlatmaya çalışıyoruz ama çoğu zaman nafile! Neden bir avuç müslüman diye soruyoruz, karşımıza korkunç bir tablo çıkıyor! Bırakın hasamet edebiyatını, Çanakkale çoktan geçildi, Sarıkamış’ta başarılı olsaydık dünyanın haritasını değiştirecektik, büyük bir harekâttı, başarısız oldu. Kurtuluş savaşında savaşan son gazi de Hakk’a yürüdü! Titreyip kendimize dönmenin vaktidir” dedi.
Suriye Türkmen Milli Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tarık Sülo Cevizci, Türkmenlerin, Suriye’de 100 yıldan beri zulme maruz kaldığı bir topluluk olduğunu söyledi.
Türkmen Milli Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tarık Sulo Cevizci, "Suriye' deki meseleyi bitirmek ya da devam ettirmek yerel güçlerin elinden çıkmış durumda. Bu, bölgesel güçlerin de elinden çıkmış durumda. Küresel uluslararası güçlerin eline girmiş durumda. Bölgesel güçlerin şöyle bir özelliği var bu noktada; istemediği bir sonucu da bozacak kadar da müdahil olduğu bir alan var" dedi.
Türkmen Milli Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cevizci, "Suriye' deki meseleyi bitirmek ya da devam ettirmek yerel güçlerin elinden çıkmış durumda. Bu, bölgesel güçlerin de elinden çıkmış durumda. Küresel uluslararası güçlerin eline girmiş durumda ama bölgesel güçlerin şöyle bir özelliği var bu noktada; istemediği bir sonucu da bozacak kadar da müdahil olduğu bir alan var. Suriye’deki Türkmen bölgesi Bayırbucak'tan ibaret değil. Aynı zamanda Halep, Humus, Rakka, Golan bu bölgelerimiz de çok derin bir şekilde kanıyor. Suriye' deki meseleyi bitirmek ya da devam ettirmek yerel güçlerin elinden çıkmış durumda. Bu, bölgesel güçlerin de elinden çıkmış durumda. Küresel uluslararası güçlerin eline girmiş durumda. Bölgesel güçlerin şöyle bir özelliği var bu noktada; istemediği bir sonucu da bozacak kadar da müdahil olduğu bir alan var" dedi.
Cevizci, Alperen Ocakları, Alperen Eğitim ve Kültür Merkezleri ve Karadeniz Kardelen Eğitim Kültür Derneği tarafından Samsun Öğretmenevi toplantı salonunda düzenlenen " Suriye Türkmenleri Meselesi" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Suriye'nin yapısı, iç savaş ve Türkmen varlığı konularında değerlendirmelerde bulundu.
Suriye'de, Esed'e bağlı güçler ile Özgür Suriye Ordusu'na bağlı grupların çatıştığını, bölgesel güç olarak Türkiye, İran, Arabbistan ve Katar'ın, Uluslararası güçler olarak ise;Amerika Birleşik Devletleri,Rusya,Çin, İngiltere, Fransa ve İsrail'in yer aldığını söyledi.
Bölgesel güçlerin Suriye meselesini kendi meselesi haline getirerek ülkedeki olayları yönlendirmek istediğini ifade eden Cevizci, şöyle konuştu:
"Tamamen bu iki gücü de içine almış ve neredeyse kendi tekeline getirmiş uluslararası güçler var. Özellikle Amerika ve Rusya gibi iki blok. Bu iki blok neredeyse Suriyede ki; bütün ipleri kendi eline çekmiş ve kendi istemediği müddetçe Suriye'de bir çözüm olmayacak hale getirmiş durumda. Aslında burası kasıtlı bir şekilde buraya getirildi. Çünkü Amerika ve Rusya sınır bölgesi değil, çok da sıkıntılı olduğu bölgeler değil ama bu bölgedeki özellikle bölgesel güçleri kontrol altına almak ve bazı projelerini bu bölgede gerçekleştirebilmek ve aynı zamanda bazı küresel güçlerle Çin gibi İngiltere ve Almanya gibi ülkelerle hesaplarını görmek için de Suriye'yi bu denli kendi meselesi ya da kendi tekeline almak için gayret göstermiş ve sonunda da bunu başarmış durumda.Suriye'dekimesele de şunu söylüyorum; Suriye'deki meseleyi bitirmek ya da devam ettirmek yerel güçlerin elinden çıkmış durumda. Bu bölgesel güçlerinde elinden çıkmış durumda. Küresel, uluslararası güçlerin eline girmiş durumda ama bölgesel güçlerin şöyle bir özelliği var bu noktada; istemediği bir sonucu da bozacak kadar da müdahil olduğu bir alan var. Bölgesel güçler sorunu çözemez. Fakat istemediği bir çözümü de orada gerçekleşmesine müsaade edemez. Yerel güçler savaşı durduracak ne de devam ettirebilecek gücü artık yitirmiş durumda."
Olayların başında yerel güçlerin ortaklaşa hareket ederek ortak zemin oluşturması halinde Suriye'de olayların bu kadar vahim olmayacağına işaret eden Cevizci, "Sürekli sırtlarını başka ülkeye dayayıp sürekli umudu ya da çözümü başka ülkelerden ummaya başladıkça bu ülkelere bağımlı hale gelip kendi amaçları ötesinde bu ülkelerin amaçları doğrultusunda savaşmaya ölmeye mücadele etmeye gelmiş durumdalar" ifadelerini kullandı.
"Suriye'de Türkmen bölgesi sadece Bayırbucak'tan oluşmuyor" Türkmenlerin Bayır bölgesi, Halep ve Humus gibi dar bir alanda varlıklarını sürdürmeye çalıştıklarını kaydeden Cevizci, "Bayırbucak Türkiye tarafından çok iyi tanındı. Çok da güzel oldu ama Suriye'deki Türkmen bölgesi sadece Bayırbucak'tan ibaret değil. Aynı zamanda Halep, Humus, Rakka,Golan bu bölgelerimiz de çok derin bir şekilde kanıyor. Yine şükürler olsun ki biz Bayırbucak gibi bölgemizde Türkiye'de tanınır, bilinir olduk.Suriye genelinde neredeyse tamamını kaybettiğiniz bir yerde hatırlanmak, bilinmek yine hiç bilinmemekten daha iyi" diye konuştu.
Cevizci, bugün Suriye'de 300 bine yakın kişinin öldüğünü, toplamda 12 milyonu aşan iç ve dış göç yaşandığını, 250 bine yakın kişinin tutuklu, 100 bine yakın kişinin kayıp olduğunu ve 120 bine yakın ailenin kimsesiz kaldığını sözlerine ekledi.
NAMIK AZGIN