Çanakkale Zaferi’nin 100.Yıl dönemi dolayısıyla Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Bafra Şubesi tarafından düzenlenen konferans, tarihçi-yazar Ahmet Anapalı’nın konuşmacı olarak katılımıyla, toplantı salonunda gerçekleşti.

     Tarihçi-Yazar Ahmet Anapalı yaptığı konuşmada, Çanakkale Zaferi’nin Türk ulusunun unutulmaması gereken bir dönüm noktası olduğunu söyledi. 

“ ÇANAKKALE SAVAŞI SADECE TÜRKİYE’NİN DEĞİL BİRÇOK DÜNYA ÜLKESİNİN TARİHİNİ DEĞİŞTİRDİ”

     Türk milletinin vatanına olan düşkünlüğünün 100 yıl önce yapılan Çanakkale Savaşı ile dünyaya gösterildiğini belirten Anapalı,  şöyle konuştu:

     "100 yıl önce ecdadımız atalarımız canlarını vererek kanlarıyla bu toprakları 'Çanakkale geçilmez' diyerek bizlere emanet etmişlerdir. Çanakkale Savaşı bizlere özgürlüğü açan yollardan biridir. Türk milletinin vatanına düşkünlüğü bu zafer ile gözler önüne serilmiştir. 100 yıl önce kazanılan Çanakkale Zaferi, Türk ulusunun unutmaması gereken dönüm noktasıdır. Gençlerimiz Çanakkale'nin ruhunu her an, her saniye yüreklerinde yaşayarak Çanakkale'yi korumaya ve yüceltmeye devam edecektir."

      Programa; BBP. Bafra İlçe Başkanı Turhan Bayraktar, Bafra Orta Karadeniz Gazeteciler Derneği Başkanı Altınova Gazetesi imtiyaz sahibi Bilal Mürtezaoğlu,      Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Bafra Şubesi başkanı Lütfi Ak, öğretmenler, işadamları, esnaflar, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

   “BU TOPRAKLAR BİZİM ATAMIZIN TOPRAKLARI, ORADA BİZ CAN VERDİK”   

     Çanakkale Savaşı, dünya savaş tarihinin, güçlerin eşitsizliği anlamında örnek gösterilebilecek özelliklere sahip bir savaştır, diyen gazeteci-tarihçi yazar Ahmet Anapalı; “Çikolata, jambon, bisküvi, taze et yiyen, sıcak kakao veya çay içen askere karşılık, eğer şekersiz üzüm hoşafını bulabilirse öğün yapabilecek kahraman Mehmetçik’in hikâyesidir, Çanakkale” dedi.

            “MODERN DÜNYANIN EN ÖNEMLİ SAVAŞ SEBEBİ PETROLDÜR”

     1900 yıllarda artık dünyada sömürülecek bir toprak parçası kalmadığını belirten Anapalı; “Kapitalist, sömürgeci, kan emici vampir Avrupa, dünyanın sömürülememiş tek ülkesi olan Osmanlı’ya 3 Kasım 1914’te Çanakkale Boğazı’ndan saldırdı. Bu saldırıda Avrupa kadar bizim içerideki ‘beyinsiz’ tayfasının da etkisi çok büyüktür. 1915’te genç olanlara bu vatan için ‘ölmek’ vazifesi düşerken, günümüzde 2015’te genç olanlara ise “Çanakkale şuuru ile şuurlaşmak ve hayatını o şekilde biçimlendirmek” vazifesi düşüyor. 18 Mart 1915‘de boğazdan defolup giden ‘Dev Düşman Armadalarının’ ardından, gittiler, geçemediler, geçemeyecekler. Cevat Paşaları tanımak ve hakkıyla anlamak lazım,  evet takriben 15 ay süren ama sadece bir gün hatırlanan Çanakkale’den gerçekten gittiler, geçemediler ve asla geçemeyecekler. Çünkü bu necip millet, başı her sıkıştığında Kerevizdere Savunması’nda düşman birlikleri iç bölgelere doğru hızla ilerlerken göğsündeki Kur’an-ı Kerim’i gökyüzüne kaldırıp; ‘Yetiş Ya Muhammed (s.a.v.) kitabın gidiyor’ diye haykıran Binbaşı Lütfi Bey’in haykırdığı gibi haykırır  ve o Allah’ın Habibi, Resulü yardıma gelir. Hep geldi, hep geliyor ve inşallah hep gelecek. İnandık ve iman ettik Elhamdülillah” diye konuştu.

         NAMIK AZGIN