Grip Aşısı Bağışıklığı Nasıl Bozuyor

Grip aşısı olanlarda solunum yolları enfeksiyonlarının 4.4 misli fazla olduğunu ortaya koyan araştırmadan bahsetmiştim (1).Aşının bağışıklığı olumsuz etkilediğini gösteren başka araştırmalar da var (

Avustralya’ da 6-35 ay arasındaki toplam 381 çocuk üzerinde gerçekleştirilen bir araştırmada da benzer neticeye ulaşıldı ama bu araştırma plasebo kontrollü yöntemle yapılmamıştı.

Ebeveynlerin çocuklarının aşı olup olmamalarına kendilerinin karar vermiş olmaları “seçim yanlılığına” (selection bias) sebep olabilir; çocuklarına aşı yapılmasını isteyen ebeveynlerin sağlık hizmetlerini arama davranışları (healthseeking behavior) muhtemelen farklıdır.

Bu sınırlılığa rağmen araştırmanın neticesi çok dikkat çekicidir ve aşıların zarar verdiğini göstermektedir.

Çocuklar üç gruba ayrıldı, birinci grupta iki doz aşı yapılanlar (91 kişi), ikinci grupta tel doz aşı yapılanlar (52) ve üçüncü grupta ise hiç aşı yapılmayanlar (238) yer alıyordu.

Çocuklar 13 hafta takip edildi, iki ve tek doz aşı yapılanlarda grip dışı enfeksiyon riskinin 1.6 misli arttığı ama grip bakımından bir fark olmadığı tespit edildi; en çok hastalık yapan etkenler rino ve adenovirüslerdi.

Araştırmanın ilginç bir başka neticesi de aşı yapılmayan çocukların aşı yapılanlara nazaran daha az hastaneye yatırılmalarının gerekmesiydi ve bu araştırmadan önce de böyleydi.

Araştırmacılar bunu, çocuklarını aşılatan ailelerin sağlık hizmetlerini daha çok kullanmalarına bağlıyorlar ama bu bir tercih mi yoksa ihtiyaç mı, asıl mesele burada!

Burada akla ister istemez de şu soru geliyor: Grip aşısı yapılmayan çocuklara diğer aşıların da az yapılmış olması da kuvvetle muhtemeldir ve buna göre de daha çok aşılanan çocukların daha çok hastalanması gibi bir ihtimal mevzubahis olabilir mi?

Erişkinlerde de durum farklı değil

CDC tarafından Ford fabrikasında çalışan erişkinler üzerinde yapılan randomize araştırmada da aynı neticeye varılıyor.

2 grip sezonunu kapsayan ve her sene 1100’ den fazla katılımcı üzerinde yapılan çalışmada aşıdakilerle hastalık yapan virüsün uyumlu olmadığı ilk sene aşının koruyuculuğu (efficacy) yüzde 50, aşıdaki ile hastalık yapan virüsün uyumlu olduğu ikinci sene koruyuculuğu yüzde 86 bulundu.

İlk sene daha fazla hastalık, daha fazla kaybedilen iş günü ve iş saatleri ve daha fazla hastalıklı gün belirlenirken ikinci sene hastalık, kaybedilen iş günü ve doktor ziyareti azaldı.

Buna göre, uyum olmadığında veya az olduğunda grip aşısının hastalıkları artırdığı, aşının ortalama olarak fayda sağlamadığı söylenebilir.

Aşının etkili olup olmayacağı ancak mevsim sonunda anlaşılacağından mevsim başında aşıların gribi artıracağı mı önleyeceği mi bilinemez.

Orijinal antijenik suç

Uyumlu olmayan bir grip aşısının hastalığa sebep olabileceği ve grip riskini artıracağı immünolojide “orijinal antijenik suç” (original antigenic sin=AOS) adıyla bilinir.

AOS, ilk kez 1960’ da tarif edilmiştir:

BİR: Bir virüsün veya bakterinin 1 numaralı suşu ile hastalık gelişince bağışıklık sistemi buna karşı nasıl antikor yapacağını öğrenir ve hafızasına yerleştirir.

İKİ: Aynı mikrobun başka bir suşu (2 numaralı suş) ile karşılaşınca ikinci bir hastalık geçirilir.

ÜÇ: İkinci hastalık sırasında bağışıklık sistemi suş 1 ile karşılamış gibi davranır ama tip 1’ e karşı üretilen antikorlar tip 2’ ye etkisizdir. Neticede, hatalı ve gecikmiş bir bağışıklık cevabı görülür ve bundandır ki tip 2 ile oluşan hastalık daha ağırdır ve hatta öldürücü de olabilir.

Uyumlu olmayan bir virüsle grip aşısı yapılması durumunda bağışıklık cevabı daha kötü olur. Kötü immun cevap hiç olmamasından daha zararlıdır.

Benzer bir durum 200 türü olan ama aşıda sadece 9 virüs bulunan HPV aşısı için de geçerlidir. HPV aşısı yapılan biri 190 virüse karşı daha hassas olabilir.

Başka deliller de var

Grip aşısının CD+ T-hücreleri üzerinden bağışıklığı bozduğunu gösteren başka deliller de var.

CD8+T-hücreleri tam bir bağışıklık için elzemdir.

Grip aşılarının CD8+T-hücrelerinin sayılarını azalttığı ve bağışıklığı bozduğu gösterilmiştir.

CD+8 hücrelerin azalması “heterosubtipik bağışıklığı” (HB) da azaltır.

HB, bağışıklık sisteminin daha önce karşılaştığı patojenden farklı türlere olan bağışıklığı ifade eder; AOS’ un tersi gibi de düşünülebilir.

HI, grip virüsü gibi sürekli olarak değişen virüslere karşı geniş kapsamlı bağışıklık sağlar.

HI, grip aşılarıyla değil tabii enfeksiyonlarla sağlanır; grip aşıları CD8+ hücrelerin sayısını azaltarak HB’ ı da azaltır.

Bodewes’ in meşhur fare deneyi

Bodowes’ in yaptığı deneylerde de, tabii enfeksiyonun HB’ ı artırırken grip aşılarının HB’ ı bozduğu gösterilmiştir (3).

Araştırma, üç grup fare üzerinde yapıldı. Birinci grupta daha önce H3N2 grip virüsü ile “hasta edilen”, ikinci grupta H3N2 grip virüsü ile “aşılanan” ve üçüncü grupta da H3N2 ile “ne aşı olan ne de hastalık geçiren” fareler varmış.

Bu üç gruptaki fare öldürücü dozda H5N1 tipi kuş gribi virüslerine maruz bırakıldı.

Sonuçta, daha önce H3N2 ile grip geçiren farelerin kuş gribini atlattıkları, ama hem aşı olmuş olan farelerin ve hem de aşı olmamış ve grip geçirmemiş olan farelerin öldüklerini tespit edildi.

Araştırmacıların bundan çıkardıkları netice şu: Grip hastalığı geçirmek o canlıyı sadece o grip virüsüne karşı değil başka grip virüslere karşı da dirençli kılarken, belirli bir grip virüsüne karşı yapılan aşı diğer grip virüslerine karşı etkin koruyuculuk sağlayamıyor.

Araştırmada dördüncü grup daha vardı. Bu grupta, gribe karşı aşılandıktan sonra aynı virüsle grip geçirmeleri sağlanan ve daha sonra da kuş gribi virüslerine maruz bırakılan fareler vardı ve bu fareler de kurtarılamadı.

Bu sonucun yorumu çok daha ilginç: Grip aşısı olmak farelerin grip enfeksiyonu ile etkili bağışıklık kazanmalarını da önleyebilir.

Gelelim neticeye

Grip aşılarının bağışıklık sistemini baskıladığı insan ve hayvanlar üzerindeki çalışmalarda gösterilmiştir.

Grip virüsü ile grip geçirenler etkili ve virüsler mutasyona uğrasa da çok uzun –muhtemelen ömür boyu- sürecek olan bir bağışıklık kazanırlar.

Aşı olmak mı olmamak mı, karar sizin!

YORUM EKLE