Yiyeceklerdeki A, C ve E gibi vitaminler ve çinko katarakt ve sarı nokta hastalığını önlüyor (1).

Retina, özellikle de makûla bölgesi oksidatif stresin çok olduğu yani serbest radikallerin çok bulunduğu ortamdır.

Serbest radikaller protein ve DNA’ ya zarar verirler, antioksidanlar ise serbest radikalleri ortadan kaldırarak bu hasarı önlerler.

Lutein ve zeaksantin retinada bulunan karoteneidlerdir ve bunların diyetle alınmalarının antioksidan özellikleri vardır ve makulada pigment yoğunluğunu düzeltirler.

Bu pigment fazla miktardaki mavi ve ultraviyole ışınları absorbe ederek ve serbest radikalleri etkisizleştirerek makuladaki hücreleri korurlar.

Lutein ve zeaksantin gıdalarda çoğu zaman beraber bulunurlar.

Retina sağlığı için omega-3 yağ asitleri de önemlidir.

Bunlardan DHA (docosahexaenoic asit) retinadaki ışığa hassas reseptörlerin dış kısımlarında yüksek miktarda bulunur.

Omega-3 yağ asitlerinin anti-enflamatuar etkileri vardır ve makûla dejenerasansının oluşumunda enflamasyonun rolü vardır.

Lutein ve zeaksantin birçok sarı ve portakal rengi meyve ve sebzelerde ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunur.

Yumurta sarısı da bunlardan zengindir.

Omega-3 yağ asitleri özellikle soğuk deniz balıklarında, keten tohumu ve cevizde bulunur.

Kırmızı et ve mideye ise çinkodan zengindir.

Gelelim neticeye

Bu bilgileri veren Harvard Tıp Fakültesi’ nden Dr. Ivana Kim’ in de öğrenmesi gereken bir şey var:

Her bir organ için her bir hastalık için ayrı bir beslenme programı tavsiyesi akıl ve mantık dışıdır.

Doğru olan, her organı koruyan her hastalığı önleyen tek beslenme tarzı vardır, o da “adam gibi beslenmektir.”