Türkiye’de ne kadar engellemeye çalışsalar da; sahip olduğu siyasi anlayışı, program ve projeleri, izlediği yol, ülke meselelerine getirdiği çözüm önerileri ile Türk siyasi hayatına damgasını vurmuş bir lider var. Bu Millet Partisi Genel Başkanı Sayın Aykut Edibali’dir.

Edibali ve ekibi 1970’den itibaren milletin yanlış yönlendirilmesine karşı çıkıyor. “ Davamız Türk Milletinin Varlık ve Beka Davasıdır.” diyerek “Milletim uyan!” çağrısında bulunuyor. Ülke meseleleri ile ilgili sürekli çözümler üretiyor.
Her türlü gelişme ve başarının ancak milletin birliğinin sağlanmasıyla mümkün olacağına inanıyor. Edibali ve ekibi birlik çağrılarına 1973’de “Milli Partiler Arası İttifak” çağrısıyla başlıyor.

2 Şubat1986’da ” Tüm Partileri Milli Dayanışma ve İşbirliğine Çağırıyoruz.” diyerek tarihi bir çağrı daha yapıyor. Gelin “Devlet, millet ve vatan için kucaklaşalım”. Kendimize davet edip durmayalım. Bütün partilerin düşmüş olduğu hata particilik putudur. Bu insanları kişilikten uzaklaştırır, insanı şirke düşürür diyor.

Biz ne Edibali’nin yoluna, ne Tayib’in yoluna, ne Bahçeli’nin yoluna, ne Kılıçtaroğlu’nun yoluna, ne de başkalarının yoluna çağırıyoruz. Biz Hakkın yoluna çağırıyoruz uyarısında bulunuyor. Çözüm önerileri sunmaya şartları açıkça ortaya konan birlik çağrılarına devam ediyor.

Mahalli seçimlere doğru hızla yaklaşılırken en çok konuşulan konu partiler arasındaki ittifak. Amacımızbugünün siyasetçilerinin yaptığı gibi particilik zihniyetiyle bir partinin öne çıkartılması değil. Türk siyasi hayatında dürüst ve samimi olarak yapılan “milli birlik ve ittifak” çalışmaları hakkında kısa bir bilgi vermek bir hakkı teslim etmektir.

Hak ve doğru davaya samimiyetle bağlanmak, sebat etmek ve gayret göstermek büyük bir kahramanlıktır. Bu kahramanlığı gösterenlerden biri de Yeniden Milli Mücadelecilerin ağabeyi ve hocası Millet Partisi Genel Başkanı bilge insan Sayın Aykut Edibali’dir. Edibali 1970’den itibaren“ Davamız Türk Milletinin Varlık ve Beka Davasıdır.” diyerek milli birliği, toplumsal barışı sağlamak için büyük mücadeleler verdi.

Her türlü gelişme ve başarının ancak milletin birliğinin sağlanmasıyla mümkün olacağına inanan Edibali’nin birlik çağrıları 1973’de “Milli Partiler Arası İttifak” çağrısıyla başladı. Bu çağrıda; millet olarak nasıl bir tehlike altında olduğumuzu, ittifakın ne olup ne olmadığını, neden birliğin ve ittifakın şart olduğunu, birlikte olmanın şartlarını ayrıntılarıyla ortaya koydu. Ama insanların nefisleri, mevki ve makam hırsları arzu edilen birliğin sağlanmasına engel oldu.

Aykut Edibali 2 Şubat1986’da” Tüm Partileri Milli Dayanışma ve İşbirliğine Çağırıyoruz.”diyerek tarihi bir çağrı daha yaptı.“Milli Siyasetin Meseleleri ve Birlik Davamız”adlı esrini yazdı.

Rahmetli Necmettin Erbakan ile rahmetli Alpaslan Türkeş’in bir araya gelmesini,1991 seçimlerine birlikte girmesini sağlayarak milliyetçi ve muhafazakârları meclis dışında bırakma oyununu bozdu.

Türk siyasi hayatıyla ilgili önemli tespitlerde bulunan Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali, bütün partilerin düşmüş olduğu hata particilik putudur. Biz ne Edibali’nin yoluna ne Tayib’in yoluna ne Bahçeli’nin yoluna ne Kılıçtaroğlu’nun yoluna nede başkalarının yoluna çağırıyoruz. Biz Hakkın yoluna çağırıyoruz. Ülkenin yönetimi için faziletli ihtisaslı her şeyin ehli insanlar vardır. Yönetimi biz bu insanlara bırakma taraftarıyız diyerek birlikçağrısını bir kez daha yeniledi. 2007 yılında “Milli Demokratik ve Çağdaş Partiler Daimi Konseyi Temel Mutabakatı”nı önerdi.

Millet Partisinin 2007’de yaptığı bu çağrı hüsnüniyet sahibi vatandaşların yüreğinde yeni bir heyecan yeni bir umut oldu. Ama ne yazık ki 22 Temmuz da kısır particilik zihniyetiyle yapılan seçim atmosferinde bu çağrıya pek kulak veren olmadı.

Edibali ve Millet Partililerbu çağrının mutlaka anlaşılacağına ve milletin yüzyıllar boyu devam edecek birliğinin sağlanacağına inanıyor. Birlik davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz diyor.Edibali “Milli Birlik ve Doğu Meselemizin Çözüm Esasları” eserlerini yazıyor…

Tüm siyasilerimiz, milletin birliğini sağlamada, ülke meselelerini çözmede samimi ise insanları kendi partilerine katılmaya değil ortak mutabakat metinleri üzerinde birlikte hareket etmeye davet etmesi gerekmez mi?..

Yıllardır milyonlarca oyla desteklediğimiz Türk milliyetçisi ve maneviyatçısı olduğunu iddia eden partiler bizi faizci kapitalist düzeni devam ettiren partilerin eline bıraktılar.

Türk milliyetçilerini ve maneviyatçılarını sığıntı yaptılar.

Halbuki Müslüman Türk Milletinin kahır ekseriyetinin tercihi faizci kapitalist düzen değil;

Milli ahlakın,

milli kültürün,

milli ekonominin

koruyucusu ve yaşatıcısı Milli iktidar,milli devlet ve Muhteşem Türkiye’dir.

Türkiye’de milliyetçi, maneviyatçı olduğunu söyleyen: Milliyetçi Hareket Partisi, İyi Parti, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi vb.’leri bu milli ve manevi potansiyeli derleyip toparlayarak 1991’de başlattığımız yarım kalan eserimiz olan Büyük Millet İttifakını kurarak Türkiye’nin birinci gücü olmaları gerekirken; faizci kapitalist düzenin, liberal düzenin bir parçası haline geliyorlar. Onlarla işbirliği yapıyor; onların bir sığıntısı haline geliyorlar.

Türk milliyetçi ve maneviyatçılarına böyle bir durumu yaşatmak asla hakları değildir.

Türk milliyetçilerinin maneviyatcılarının hakkı asla bu değildir.

Türk milliyetçi ve maneviyatçılarının hakkı farklılıklarını koruyarak Büyük Millet İttifakı etrafında birleşerek doğrudan doğruya milli iktidarı kurmak milli devleti gerçekleştirmek ve muhteşem Türkiye’yi kurmaktır.

Bu partilere destek veren milliyetçiler ve maneviyatçılar artık partizanlığı bırakarak 1991 büyük millet ittifakının kuruluşunu hazırlayan gerçek partileri olan Millet Partisi’ni güçlendirmesi bir zarurettir.

Artık anlaşılmıştır ki Türkiye’deki bütün millet sevdalılarını milli iktidarı kurmak üzere bir zafer akışı içerisinde derleyip toparlayacak yegane güç Millet Partisi’dir.

Müslüman Türk Milletinin Millet Partisi’ne hak ettiği desteği vermesi artık elzemdir; büyük bir sorumluluk ve vebaldir.

Selam ve muhabbetle dostlar....