DÜZCE (AA) - Düzce Üniversitesi (DÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Metin Kılıç, yeni tip koronavirüs'ün (Kovid-19) salgının toplumda "korku virüsü" şeklini aldığını vurgulayarak, "Korku virüsü, uzun vadede gerçek virüsten daha fazla zarar verir." ifadelerini kullandı.
Kılıç, yaptığı açıklamada, Kovid-19 sürecinde toplumsal sağlığın korunmasında olmazsa olmaz denilecek birçok husus bulunduğunu belirtti.
Toplumda salgın hakkında ciddi bir bilinç oluştuğuna işaret eden Kılıç, "Salgın hakkında toplum olarak zihinsel farkındalık oluşturduk. Farkındalıkları davranışlara daha fazla yansıttığımızda, olaya ciddiyetle yaklaştığımızda fiziksel sağlığımızı koruyabiliriz. Sosyal sağlığımızı korumak adına medya araçlarının konuya daha hassas yaklaşması gerektiğini düşünüyorum. Reyting kaygısı taşıyan yayınların yapılmaması ve aile üyelerinin bu tür yayınları çok fazla takip etmemeleri önemlidir." uyarısını yaptı.
Kılıç, bu dönemde sosyal ağların çok kullanıldığına, bunun da birçok soruna yol açabileceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Sosyal medya hesapları ve yeni medya teknolojilerinin gereğinden fazla tüketilmemesi gerekiyor. Aile üyelerinin hoşgörü içerisinde paylaşımda bulunması, tahammülsüzlüklerle sonrasında pişman olacağımız eylem ve davranış içerisine girilmemesi önemlidir. Ramazan ayının gelmesinin de aile içerisinde ve toplumda salgın sürecinin atlatılmasında olumlu katkı yapacağı kanaatindeyim. İslam dini, hoşgörü, nezaket, dayanışma ve kardeşlik dini olduğundan toplumun fiziksel ve sosyal sağlığına pozitif katkı yapacaktır."
Özellikle çocuk ve gençlerin salgın sürecinden kaygı ve belirsizlik kaynaklı olumsuz etkilenmelerinin söz konusu olduğunu anlatan Kılıç, "Salgın sürecini travmaya dönüştürmemek gerektiğini düşünüyorum. Toplumda korku virüsü, uzun vadede gerçek virüsten daha fazla zarar verir. Aile üyelerinin sabah akşam Kovid-19 pandemisi ile yaşamamaları gerekir. Aile üyelerinin resmi kurumların açıklamaları dışında salgınla ilgili yapılan paylaşımları, haberleri, sanal medyayı çok fazla takip etmemeleri, aile ve toplum sağlığının bozulmaması için oldukça önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.