Depremzede çocuklarla iletişimde büyüme ve gelişme çağı kavramları dikkate alınmalı

- Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Koç:- "Kentlerimize gelen depremzedelerin, sevildiklerini ve kabul edildiklerini anlamalarını sağlayacağız. Çünkü onlar çok yoğun duygular içerisindeler"- "Büyüme ve gelişme çağındaki çocuklar için çok önemli 3 kavram özerklik, yetkinlik ve bağ kurma. Maalesef deprem bu 3 kavramı da etkileyebiliyor"

Depremzede çocuklarla iletişimde büyüme ve gelişme çağı kavramları dikkate alınmalı

Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Koç, depremlerden etkilenen çocuklarla iletişim kurarken sevilme ve kabul edilme duygularının önemsenmesi gerektiğini belirtti.

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından memleketlerini bırakmak zorunda kalan afetzedeler, diğer kentlerde yerleştirildikleri yurt ve misafirhanelerde yaşamını sürdürüyor.

Doğup büyüdükleri şehirleri ve anılarını enkaz altında bırakan depremzede aileler, çaresizce sığındıkları yeni yuvalarında görevli kurumların çalışanları ve gönüllülerin ilgisiyle yalnızlıklarını yenmeye çalışıyor.

Özellikle büyüme ve gelişme çağındaki çocuklarda temel kavramların depremden olumsuz etkilendiğini belirten uzmanlar, yabancı mekanlarda yalnızlık duygusuna kapılabilecek bireylerin sevilme ve kabul edilme duygularını hissetmelerinin sağlıklı iletişimdeki önemine dikkati çekiyor.

- "Travma döneminde toplumla iletişime geçerek bağ kurmaları gerekli"

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Koç, AA muhabirine, depremzedelerin taşındıkları bölgelerde yalnızlık hissi yaşamamaları gerektiğini söyledi.

Depremin büyüme ve gelişme çağındaki çocuklarda bazı temel kavramları etkilediğini anlatan Koç, "İnsanlar evini, ailesini, sırdaşını kaybetti. Bu anlamda sığınaklara ihtiyacı var. Travma döneminde toplumla iletişime geçerek bağ kurmaları gerekli. Büyüme ve gelişme çağındaki çocuklar için çok önemli 3 kavram özerklik, yetkinlik ve bağ kurma. Maalesef deprem, bu 3 kavramı da etkileyebiliyor." dedi.

Koç, afetzedelerin yalnızlık duygusuna kapılmasının, özgüven eksikliği, karamsarlık ve sevilmeme hissini ortaya çıkaracağına değindi.

Birçok insanın tanıdığı bildiği yerlerden ayrılmak durumunda kaldığına dikkati çeken Koç, "Oralar inşa edilene kadar yeni çevre oluşacak. Bu sürecin yönetilmesi gerek. Yalnızlık zor durum. İnsan saldırıya uğradığında kortizon hormonu artar, bu da yalnızlık duygusudur. Kişiye özgüven eksikliği, karamsarlık ve sevilmeme hissi verir." diye konuştu.

- Öğretmenlerin duygularını yaşaması dürüstlüğün ifadesi

Koç, bireylerde ve çocuklarda iyileşmeye katkı veren davranışların sergilenmesinin önemini vurgulayarak, "Kentlerimize gelen depremzedelerin, sevildiklerini ve kabul edildiklerini anlamalarını sağlayacağız. Çünkü onlar çok yoğun duygular içerisinde. Resim çizsinler, hamur oynasınlar. İyileşmeyi sağlayan şeyler neyse ona izin verelim, özellikle çocuklar için." ifadesini kullandı.

Deprem bölgesinden gelip eğitimine devam eden çocuklarla ilgili tavsiyelerde bulunan Koç, öğretmenlerin, afetzede öğrencilere çok soru sormadan eğitime devam etmeleri gerektiğini kaydetti.

Koç, öğretmenlere duygularını gizlememeleri çağrısında bulunarak, "Öğretmenler ne yapacak? İlk önce duygularını yaşasınlar, eğer ağlamaları gerekiyorsa ağlasınlar. O zaman karşı tarafa ne kadar dürüst olduğumuzu ifade edebiliriz. Sınıfında deprem bölgesinden öğrenci varsa çok fazla soru sormadan ve zorlamadan normal eğitimine dönerse, onlara en güzel iyiliği yapmış olur." şeklinde konuştu.    DÜZCE (AA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER