DÜZCE (AA) - İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, "Güçlü olacağız. Bu gemiyi daha da güçlendireceğiz ki hem kendi insanımıza hem de gönül dünyamızın darda kalanlarına sahip çıkabilme adına dimdik ayakta kalabilelim." dedi."
Düzce Valiliği ve Düzce Üniversitesi (DÜ) iş birliğiyle düzenlenen 2. Uluslararası Göç ve Mülteci Kongresi başladı.
Kongrenin açılışında konuşan Çataklı, göç konusunun sadece bu günün sorunu olmadığını söyledi.
Çataklı, Suriye'deki iç savaş nedeniyle bu ülkeden yaklaşık 3 milyon 600 bin kişinin Türkiye'ye geldiğini aktararak, "Anadolu bir göçmen yurdu, bu coğrafyada göç hep gündemde kalmıştır." diye konuştu.
Suriyeliler konusunda toplumda bir algı oluşturulmak istendiğine ve yanlış bilgilendirme yapıldığına dikkati çeken Çataklı, "Hiçbir Suriyeliye kamudan konut tahsis etmiyoruz. Üniversitelerimize yabancı kontenjanla ve sınavla yerleştiriyoruz, hiçbirine maaş falan da bağlamıyoruz. Devleti olmayanın inancı, malı, namusu ve canı muhafaza altında değildir, onun için emniyette değildir. Öyleyse biz güçlü olacağız. Bu gemiyi daha da güçlendireceğiz ki hem kendi insanımıza hem de gönül dünyamızın darda kalanlarına sahip çıkabilme adına dimdik ayakta kalabilelim." ifadelerini kullandı.
Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz da dünya genelindeki toplam göçmen nüfusunun 250 milyonu aşmış durumda olduğunu söyledi.
Türkiye'de sadece Suriyelilerin bulunmadığını vurgulayan Ayaz, şöyle devam etti:
"Hem devletimiz hem de toplumumuz gerçekten büyük bir özveriyle kendilerine ev sahipliği yapmaktadır. TRT'nin yayınladığı bir belgeselde 'Göçün bin derdi var, en hafifi ölüm' diye bir cümle işitmiştim. Belki Suriye krizinin başlangıcından sonra ülkemizde yaşananlar ve şahit olduklarımız, o insanların yaşadıkları da bu cümlenin ispatlarından biridir. Son dönemde sizi ve bizi üzen hadiselerden biri de Suriyelilerle ilgili özellikle basın-yayında, sosyal medyada, bazı siyasilerin üzücü ifadeleri ve bunların suistimalidir. Şunu ifade etmeliyim ki bu krizde gerçekten hem devletimiz hem de milletimiz üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdi."
Ayaz, göçü konu alan organizasyonların kendilerini mutlu ettiğini sözlerine ekledi.
Türk Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan ise 1868'den bu yana Türk Kızılay'ın göçe maruz kalan bireylere yardım ettiğini kaydetti.
Altan, Türk Kızılay'ın 150 yıldır göç olgusunun yaşanmasıyla hemen devreye giren bir kuruluş olduğuna işaret ederek, "Şu an Türkiye'de 191 ülkeden insan bulunmakta. Sosyal uyum yardımları programımızdan yaklaşık 78 ülkeden insan istifade etmektedir. Dileğimiz insanların kendi ülkelerinde yaşamaları ama huysuz idareciler çıkıyor, bu idareciler yüzünden insanlar ülkelerini terk etmek zorunda kalıyor." diye konuştu.
Türkiye'nin göç konusunda önemli bir merkez olduğunu aktaran Altan, "Şükürler olsun, ülkemizin kaynakları şu an yaklaşık 4 milyondan fazla kişiyi barındırma, onları zor durumda bırakmamayla ilgili yeterli durumda. Hem toplumumuz hem yöneticilerimiz hem de sivil toplum kuruluşları gerekli hassasiyeti gösteriyor." dedi.
- "Göç hikayelerinin acıyla göz yaşıyla anılmasını istemiyoruz"
DÜ Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, dünyanın önemli konusu olan göç ve mülteci sorununun çözümü için kongreye katılanlara teşekkür ederek, "Bu dönemde, göç hikayelerinin acıyla göz yaşıyla anılmasını istemediğimiz için bu kongreyi gerçekleştirdik. Uluslararası nitelik kazanan bu kongremizin farklı konu ve çeşitlilikle gerçekleşmesinden mutluluk duyuyoruz. Göç deyince, bu vatanın, bu toprakların, ülkemizin, Anadolu'nun yüzyıllar içerisinde kimlere kucak açtığını biliyoruz. Bu millet de birlik ve beraberlik içerisinde bir millet olmuştur. Bu çok önemli bir mesajdır." değerlendirmesinde bulundu.
"Göç Yönetimi ve Göçmenlerin Entegrasyonunda Başarılı Yönetsel Modeller" başlığıyla düzenlenen kongreye, Türkiye ve yurt dışından akademisyenler katılıyor.
Kongrede 3 gün boyunca yerli ve yabancı akademisyenler çeşitli sunumlar yapacak.