JAMA’ da yayınlanan yeni bir araştırmada gece uzun süre aç kalmanın meme kanseri tekrarlama riskini azaltabileceği bildirildi (1).
Araştırma, 1995-2007 seneleri arasında Women’s Healthy Eating and Living Study kapsamında sebze, meyve ve liften zengin gıdalarla ve az yağlı diyetle beslenmenin kadınlarda meme kanseri tekrarlama ve ölüm riskine olan etkilerinin incelenmesi amacıyla planlanmıştı.
Erken dönem meme kanseri olan 27-70 yaş arasındaki 2413 kadından oluşan bu kohortta meme kanseri tekrarlama riskinin gece 13 saatten daha kısa süre aç kalanlarda yüzde 36, 13 saatten uzun süre bir şey yemeyenlerde ise yüzde 13 olduğu belirlendi.
Bununla beraber meme kanseri veya başka sebeplerle bağlı ölümler bakımından kısa ve uzun süre aç kalanlar arasında bir fark bulunmadı.
13 saatten kısa aç kalanlarda eğitim düzeyi, vücut kitle endeksi daha yüksekti, uyku süreleri de daha kısaydı, daha fazla kalori alıyorlardı, öğünleri fazlaydı ve akşam 8’ den sonra da yiyorlardı.
Araştırma aynı zamanda 13 saatten kısa süre aç kalanlarda herhangi bir sebepten ölüm riskinin de yüzde 22 az olduğu ortaya çıktı ancak bu istatistiki olarak anlamlı değildi.
Açlık metabolizmayı düzenliyor
Araştırmanın başyazarı olan C. Marinac “Gece açlık süresini uzatmak meme kanseri tekrarlamasını önlemede çok basit ve ilaca gerek olmayan bir strateji olabilir” diyor (2).
Daha önce yapılan çalışmalarda bazı gıdaların kanserin önlenmesinde işe yarayabileceği ortaya çıkmıştı ama açlığın metabolizmayı etkileyebileceği ve kanseri önleyebileceği yeni anlaşılıyor.
Araştırmacılar, gece daha az aç kalmanın uyku süresinin azalmasına ve HbA1c seviyelerinin daha yüksek olmasına sebep olduğunu da gösterdiler.
HbA1c yüksekliği ve uyku bozukluğu olanlarda kanser riskinin arttığı da biliniyor.
Araştırmanın eksik ve kusurları var ama…
Tabii ki araştırmadan bir sebep-sonuç ilişkisi (causality) çıkarmak mümkün değil, burada sadece bir birliktelikten (association) veya karşılıklı ilişkiden (correlation) söz edilebilir.
Ayrıca araştırmanın tenkit edilecek birçok eksiği ve kusurları da olmakla beraber ortaya çıkan netice akla mantığa uygun ve atalarımızın tecrübeleriyle de örtüşüyor.
Ben de uzun süre açlığı sağlıklı yaşamanın önemli unsurlarından biri olarak görüyor, bunu uygulamaya çalışıyor ve hastalarıma, okurlarıma da tavsiye ediyorum.
Bu araştırmadan tam tersi bir sonuç çıkması durumunda da benim yeme-içme düzenimde bir değişiklik olmayacaktı çünkü her zaman söylediğim gibi önce akıl ve mantık ve bilimin temel kaideleri, bilimsel araştırma sonuçları bunların peşinden gelir.
Açlık birçok hastalığı önlüyor
Son senelerde Batı tıbbının üzerinde çok araştırma yapılan konularından biri de onların tabiri ile “intermittent fasting”.
Bunu dilimize “aralıklı oruç” diye çevirenler varsa da “aralıklı açlık” demek daha doğrudur.
Çünkü oruç sadece belirli bir süre aç ve susuz kalmak değildir; Allah’ın sağlıkları yerinde olan kullarından yerine getirmelerini farz kıldığı bir ibadettir.
Aralıklı açlığın etkileri
Aralıklı açlığın bağışıklığı güçlendirdiği, başta obezite, diyabet, kanserler, Parkinson ve Alzheimer ile kalp-damar hastalıklarını önlediğini gösteren birçok araştırma var (3).
Uzun süreli açlığın sağlığa olan birçok müspet etkileri şunlar (4):
BİR: Ensülin ve leptin duyarlılığı ve mitokondri enerji etkinliği artıyor. Bu, hastalıkları ve yaşlanmayı geciktiriyor.
İKİ: Grelin seviyeleri azalıyor. Açlık hormonu grelinin azalması yeme isteğini azaltıyor.
ÜÇ: Oksidatif stres azalıyor. Hücrelerdeki oksijen radikalleri birikiminin azalması protein, lipit ve nükleik asitlerin oksidasyondan zarar görmesini önlüyor.
DÖRT: Stres, hastalık ve yaşlanmaya karşı direnç artıyor. Aralıklı açlık tıpkı egzersizde de olduğu gibi bir hücresel stres cevabı yaratarak stres, yaşlanma ve hastalıkla mücadele eden genlerin etkinliği artıyor.
BEŞ: Yağ yakımı artıyor. Vücudun glikojen depolarını metabolize etmesi için 6-8 saat gerekiyor ve vücut ancak bundan sonra yağ yakmaya başlıyor. 16 saat süre aç kalınması yağ yakımını hızlandırıyor.
ALTI: İnsan büyüme hormonu (HGH) salgısı artıyor. HGH, yağ yakılmasını sağlayan bir hormon.
YEDİ: Katekolaminler artıyor. Bu sayede istirahat ensülin seviyeleri azalırken istirahat enerji harcaması artıyor ve depolanmış yağın yakıt olarak kullanılması mümkün oluyor.
Gelelim neticeye
Tip 2 diyabetlilere, gizli şekeri olanlara, obezlere ve tüm insanlara günde 3 ana 3 ara öğün yemeyi tavsiye eden modern tıp müntesiplerini ben de Allah’ a havale ediyorum.
Allah öğünlerinizi artırsın emi.
Kaynaklar:
1. http://oncology.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=2506710
2. http://www.medscape.com/viewarticle/861319
3. http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/06/19/yazilar/tip-yazilari/beslenme/oruc-tutmak-diyabeti-onluyor-2/
4. http://ahmetrasimkucukusta.com/2013/07/17/yazilar/tip-yazilari/beslenme/saglikli-olmanin-sirri-uzun-sure-aclikta-mi/