Değerli Altınova okurları, yoğun bir çalışma temposundan dolayı yazılarıma ara vermek durumunda kaldım. Hem siyasi çalışmalar, hem sosyal medya çalışmaları bu arada birde çalışma hayatına başlayınca yetişmek zor oldu. Çalışma hayatına son verdik ama diğer çalışmalara daha yoğun bir şekilde devam ediyorum.
Tüm artı ve eksileriyle birlikte bir seçim dönemini daha (24 Haziran) geride bıraktık.Millet her seçimde milli birlik uyarısında bulunmakta kimseye tek başına yetki vermek istememektedir. Umarız partiler bu mesajı anlar. Seçimin milletimiz, bölgemiz ve İslam alemi için hayırlara vesile olmasını verilen sözlerin eyleme dönüşmesini milletimizin huzur ve saadete kavuşmasını diliyoruz.
Seçim döneminde neler olması gerekirken neler oldu?Devlet televizyonlarının,tanıtım için partilere açılması, tüm partilere eşit imkanlar sağlanması, seçim israfının önlenmesi mümkünken;
Ekonomik sıkıntılara rağmen partilere hazineden yardım yapılması. Paraların pankart, afiş, bildiri vs. olarak sokaklara saçılarak israf edilmesi
Siyasilerin rakiplerinin yerine kendilerini koyup, empati yapmaları, kazanmak için her şeyin mübah olduğu anlayışından uzak Hakkk’tan hukuktan, adaletten asla vazgeçmemesi gerekirken;
Propaganda süreci boyunca hiçbir ahlaki ölçüye sığmayan, rakiplerini ve taraftarlarını aşağılayıcı söylemlerde bulunması kazanmak için her şey mübah anlayışıyla hareket edilmesi
Partilerin her şeyden önce milli birliği nasıl sağlayacakları ile ilgili bir projeleri olması onları anlatmaları gerekirken;
Tüm sorunların çözümünde ilk şartın milli birliğin sağlanması olmasına rağmen toplumu ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı söylemlerle milli birliğe büyük darbelerin vurulması
“At ölür meydan kalır, yiğit ölür nam kalır.”Partilerin ve adayların kendilerini ve projelerini tanıtma, projelerine destek istemeleri gerekirken;
Daha çok rakiplerini ve taraftarlarını eleştirme, aşağılama yolunu seçmesi
Milletin varlık ve bekası için ilk şart olan milli birliğin sağlanmasını, Hakk’ın, adaletin üstün tutulmasını, işin ehline verilmesini siyasetlerinin temeli sayan milli kadroların öne çıkarılması gerekirken;
Elli yıldan beri bunların hayata geçirilmesi için mücadele eden milli kadroların (Millet Partisi’nin) haksız ve adaletsiz bir şekilde seçime sokulmaması
Seçimin en büyük artısı ise tüm olumsuzluklara, ayrıştırma ve kutuplaştırma söylemlerine rağmen seçimin genelde sükûnet içinde geçmiş olmasıdır. Bu başarı siyasilerin değil milletin başarısıdır.
Bütün olumsuz söylemler ve adaletsizliklerden sonra toplumun her şeyi unutması, kardeş olması kolay olmayacaktır. Toplumu kardeş kılacak bir projesi olmayan,toplumu ayrıştırıcı söylemlerde bulunanların toplumdaki kardeşliği nasıl tesis edeceğini zaman gösterecek, millet de takdir edecek. Zaman söz değil eylem zamanı, iş zamanıdır.
Zaman gelecek millet, Ziya Paşa’nın
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde, sözlerini hatırlayacak.
Zaman gelecek millet, özü sözü bir olan milli birliği, Hakk’ın, adaletin üstün tutulmasını, işin ehline verilmesini siyasetlerinin temeli yapan milli kadrolar öncülüğünde gerçekten kardeş olacak, millet olma bilincine ulaşacaktır.
Her şeye rağmen milli birlik şarttır. Partiler, şahıslar amaç değil araçtır. Partilerde, şahıslarda değil Hakk’ta hukukta, adalette, milli hedeflerde birlik şarttır.