Sana ruh hakkında soruyorlar de ki : Ruh Allahın emrindedir. Size ancak çok az
bir bilgi verilmiştir... Sonra onu düzeltip tamamladı, ona ruhundan üfürdü (verdi)
(İsra85 – Secde9)
Ruhun ilmini Allah kendine ayırmıştır. Onun hakkında var olan başkasını söylemek caiz değildir. Tek sınırlı bilgimiz ten ruhtan, ruh tenden ayrı değildir, lakin ruhu görebilmek için izin yoktur. Ruh tende kaldığı sürece kul hem İlahi emrin hem de nehyin muhatabıdır.
Said Nursiye göre ruh, bir kanun zivucud haricidir, namusu zişuurdur. Sabit ve
daim fıtri kanunlar gibi ruh ta alemi emirden sıfatı iradeden gelmiştir. Kudret ona vucud giydirmiştir, bir seyyâlei latifeyi o cevhere sedef etmiştir.
Ruh, makul kanunun kardeşidir. İkiside hem daimi hem alemi emirden gelmiştir.
Şayet nevilerdeki kanunlara kudreti ezeliye bir vucudu harici giydirseydi ruh olurdu Eğer ruh şuuru başından indirse yine lâyemut bir kanun olurdu. Çünkü madde atıl, ruh faaldir. Maddede şuur yoktur, ruhta vardır. Madde fizik kanunlarına tabidir lakin ruh fizik ötesinin de ötesindedir. Ruhta tekamüle göre sevgi, ızdırap, irade ve icad... gibi bir çok kabiliyetler vardır lakin maddede bunlar yoktur. Zira ruh maddeyi kendi gayesine göre kullanır yani ruh aktiftir, madde pasiftir. Bu kural ölüm lie sabittir.
Ten bir kadavradır içinde can olmayınca Gönül bir havradır ufku irfan olmayınca
Dünya içiçe kuyu karanlık zindan Ruhlara zillet saçar iman olmayınca
Ruh, Allahın kâinattaki kanunlarını tatbik eden bir memur, bir vasıtadır. Madde ise
bu kanunlarla münasebetlidir. Yani ruh irade eder, madde idare edilir. Madde de
3 boyutlu bir vasıf vardır. Zaman, mekan mefhumlarına bağlıdır. Ruh ise bağımsızdır Ruhda Bâkîlik vardır. Ölürse tenler ölür canlar ölmez. Ruh ölmez lakin madde gibi gıdaya muhtaçtır. Yalnız ruhun gıdası madde değil, mânâdır. Bu sebebten iman ve ibadetle mükellefiz. Ruh, bedenden çıktığında maddedeki aktiflik söner, ondaki neşe şuur, his ve irade gider. Fakat bedenin o eski hatırası dostlarının gönlünde şen suretiyle yaşar. Belkide bu şen surettir ruh. Çünkü sevgiler ve kederler
o benliğe aidtir.