Esad, eski sınırlarına dönebilir

Zeytin Dalı harekatı tüm hızıyla devam ederken, yeni gelişmeler de olmuyor değil. Giderek çekilen PYD/YPG unsurları, rejimle anlaşarak, rejimi Afrin’e davet etti.  Rejim de Afrin’in, bütünüyle kendisine bırakılması ve silahlı unsurların büyük kısmının azaltılması şartıyla bu teklifi kabul etti gibi gözüküyor. Aslında, 6 aydır beklenen noktaya gelindi gibi. Bu neticeyi, kim istemiş olabilir? Tabi ki de Rusya, Rejim ve Türkiye. Bundan sonrasını, ABD ve onun taşeronu, PYD/YPG düşünsün artık.

PYD/YPG KAYBETTİ, TÜRKİYE KAZANDI

ABD, büyük bir hatanın içinde olduğunu anladı. Yıllardan beri kullandığı PKK terör örgütünün ona istediği neticeyi veremediğini, üstelik stratejik ortağıyla da! arasının açılmak üzere olduğunu gördü. O yüzdendir ki haftalardır, bakanlarının biri gidiyor, biri geliyor. Görünüşe göre, Rusya ve Rejim ittifakıyla Esad ilerleyecek gibi. Kim bilir belki eski sınırlarına da dönebilir. Ama; çok dikkatli olunmalı. Eğer, Rejim’in içerisinde PYD unsurlarının milis güçleri de bu ilerleyişte olursa, Türkiye sıkıntılı bir sürece girer. Bu sefer, PYD/YPG’nin yanında, Rejimi de karşısına alır. Açıkçası, Türkiye’nin hem Rusya’dan hem de Rejim’den beklediği, sınırlarının güvenliği adına terör unsurlarının topyekün temizlenmesidir. Yoksa çekilme filan olmaz.

Yanlış adamları astınız!

Dün, kendini bilmezin biri, son zamanlarda malum epey ortalıkta görünmeye başladılar. Neymiş efendim, asansöre bir kadınla bir erkek yalnız binemezmiş. Delinin zoruna bak! Hangi çağda yaşıyoruz ya? Adamlar uzaya çıkıyor, biz neyi tartışıyoruz? Ne yani eğer, böyle bir şey olursa, iki insan, çıkılacak ya da inilecek yere kadar birkaç dakika içinde birlikte mi olacaklar? Bugün, Fatih Altaylı köşesinde değinmiş bu konuya, “Asansöri tarikatı” diye. Ne diyeyim, Allah ıslah etsin! Bu sapık zihniyetin, biri bitiyor biri başlıyor. Acilen, hükümet ve Sayın Cumhurbaşkanı, bu konuya el atmalıdırlar. Şimdi diyeceksiniz ki bu başlığı niye buraya koydun? Ortalıkta bu sapıkları, tecavüzcüleri, çocuk istismarcılarını asın! Diye bağırıyorlar ya, işte ben de o sebeple, yanlış adamları astınız! Dedim. İdamlara hep karşı olmuşumdur. Olmaya da devam edeceğim. Zaten, idam çözüm değildir. Peki, bu yanlış adamlar kimler? Söyleyeyim, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan değerli dostlar. Namı diyar, “üç fidan”. Onlar, tacizci değildi, çocuk istismarcısı değildi. Sadece, bu ülkenin köylüsünü, işçisini, gencini düşünerek “Tam bağımsız Türkiye” diye bağırdılar, idam sehpasını çekerken. O yüzdendir ki yanlış adamları astılar. Bu sapık zihniyete gelince, asmayın, gene de asmayın! Bir ömür cezaevinde süründürün.

Mert KAPLAN

YORUM EKLE