Dünya Avrupa’dan başlayan bir enerji kriziyle karşı karşıya. Enerjide doğal gaza bağımlılığın artması, Kovid-19 pandemisinin etkisinin azalmasıyla yükselen küresel talebi karşılayacak arz sıkıntısının doğmasına neden oldu. Enerjide yaşanan bu krizi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez şu sözlerle özetliyor: “30 yıldır bu sektörün içindeyim. Böylesini bir şey görmedim”
Geçtiğimiz günlerde konu ile ilgili açıklama yapan Bakan Dönmez “Devlet olarak ciddi anlamda bir fedakârlık yaparak gerektiğinde sübvansiyon yapmak suretiyle vatandaşımıza bunu en az şekilde yansıtmaya çalıştık. Yılbaşından bu zamana Türkiye’de nihai tüketicilerdeki doğal gazda fiyat artışı ilk 6 ayda yüzde 6 yapılmıştı; her ay yüzde 1’lik bir artış söz konusuydu. Temmuz’da bir yüzde 12’lik bir artış oldu, yani toplamda yüzde 18 gibi bir artış var. Elektrikte ise Ocak’ta yüzde 6 fiyat artışı olmuştu, Temmuz’da da bir yüzde 15 fiyat artışı oldu, orada da yüzde 21 civarında bir fiyat artışı var. Ülkemizde maliyetlerin hepsini hane halkına ve küçük tüketiciye, esnafa yansıtmıyoruz. Doğal gaz ve elektrikte devlet neredeyse faturaların yarısını karşılıyor. Biz fedakârlık yapıyoruz.”
Yetersiz arz ve artan taleple yükselişe geçen doğal gaz ve kömür fiyatları dünyada kırmızı alarma sebep olmuş. Doğalgaz fiyatları 200 dolardan 1800 dolara çıkarken kömürün tonu ise 50 dolardan 270 dolar seviyesine çıkarak son 15 yılın zirvesini görmüştür.
Doğalgaz, kömür ve elektrikte fiyatlar rekor yükselişler yaparken bazı ülkelerde fabrikalar yeterli enerji bulamadığı için üretimlere ara vermeye başlamışlardır. Dünyanın en büyük enerji tüketicisi konumunda bulunan Çin’de arz talep dengesizliğinden kaynaklanan enerji krizi nedeniyle sert tasarruf tedbirleri alan hükümet, Pekin ve Şangay gibi nüfus yoğunluğu yüksek şehirler dahil olmak üzere ülkede planlanmış elektrik kesintileri uygulamaya başlamıştır. Hindistan ise bazı eyaletlerde planlı elektrik kesintileri yapıyor.
Türkiye’nin elektrik kurulu gücü, 2002 yılında 31.846 MW iken bu kapasite yıllık ortalama %6,1 oranında artarak Ağustos ayı sonu itibarıyla 98.493 MW’a ulaşmış durumda. Bu kapasitede özel sektörün yaptığı yatırımların oranı oldukça yüksek.
Amsterdam’da geçen ay yüzde 15. Atina’da yüzde 14, Bükreş’te yüzde 5, Oslo’da 19 gibi fiyat artışları var. Londra, Paris, Almanya’nın bazı bölgelerinde ise bu rakam çok daha yukarılarda.
Doğal gazda Romanya’da yüzde 23, Yunanistan’da yüzde 13, Kopenhag’da yüzde 12, Brüksel’de yüzde 10, Sofya’da yüzde 10, Amsterdam ve Londra’da yüzde 9 fiyat artışı tüketicilere yansıtmış durumda.
Spot piyasalarda ise İtalya’da elektrik fiyatları yıllık baza yüzde İtalya’da 274, İspanya’da yüzde 234, Yunanistan’da yüzde 229, Bulgaristan’da yüzde 201, Almanya’da yüzde 183, Fransa’da yüzde 165 ve İngiltere’de yüze 145 artış durumda. Türkiye’de ise fiyat artışı yüzde 70 seviyelerinde seyrediyor!
Devlet: Türkiye, enerji arzında kesinti yaşanmaması ve vatandaşlara makul fiyatlı enerji tedarikinin sağlanması adına bir dizi önlemi hayata geçiriyor. Kış döneminde oluşabilecek yüksek doğal gaz talebini karşılayabilmek amacı ile yer altı doğal gaz depolarında dolum işlemleri tüm hızıyla devam ediyor.
Türkiye uzun dönemli kontratların yanı sıra kısa dönemli anlaşmalarla da doğal gaz tedarik edebiliyor. Bu sayede mevcut 4 tane LNG terminalinin kış döneminde kesintisiz çalışabilmesi adına yeni adımlar atılıyor. Bütün bunlara rağmen dünya enerji krizi ülkemizi de etkileyecek gibi gözüküyor, enerji de devlet ve millet olarak tasarruf dönemi kaçınılmaz gibi gözüküyor…Her alanda olduğu gibi enerji alanında da tasarruf şart ve elzem…