Emeklilerin toplumun en değerli bireyi olarak sosyal açıdan da korunması gereken gruplarından olması nedeniyle emekli maaşı için de özel düzenlemeler yapılmıştır.
Emekli aylığının haczedilemeyeceğine ilişkin hüküm 5510 sayılı Kanun’un 93’üncü maddesinde düzenlenmiştir.
Buna göre, 5510 sayılı Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez.
SGK’nın ilgili emekli kişiden prim, SGDP gibi bir kurum alacağı var ise bu durumda emekli maaşı haczedilebilir.
SGK’ya borcu olan ve emekli aylığı alanların maaşlarının dörtte biri haczedilebilmektedir.
Böylesi bir durumda haczedilecek maaş miktarı da emekli maaşının % 25’inden fazla olamaz.
Yine SSK emeklisi kişinin emekli maaşı nafaka borçları dışında haczedilemez.
Buna göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakatinin bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir. Kanun hükmüne göre emeklinin maaşına, üçüncü kişilere olan borcu nedeniyle haciz konulabilmesi için borçlu emeklinin izninin rızasının olması gerekmektedir. Alacağın takibini yapan icra daireleri, emeklinin maaşına haciz konulması için yazılı rızası yok ise haciz taleplerini reddetmektedir.
Memur emeklilerinde durum biraz daha farklıdır. Memur emeklileri 5434 sayılı Kanun’a tabi olduklarından mevzuatlarında emekli maaşlarının haciz edilemeyeceğine dair bir hüküm bulunmadığından, memur emeklilerin maaşlarına haciz konulabilmektedir.
Dolayısıyla devlet memuru emekliliği dışındaki emeklilerden yani SSK, Bağ-Kur, Banka ve Borsa sandıklarından emekli olanların maaşına rızası olmazsa haciz konulamaz iken devlet memuru emeklisi olanların rızası olmasa dahi icra müdürlükleri tarafından alınmış bir haciz kararı var ise maaşlarına haciz konulabilmektedir.
Hangi Anneler Erken Emekli Oluyor?
Yaşlılık aylığı talebinde bulunan kadın sigortalılardan, başka birinin sürekli bakımına muhtaç ağır engelli çocuğu bulunanların, 1.10.2008 tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenir. Bu süreler emeklilik yaşından da indirilir.
Söz konusu indirimler kadın sigortalının bu durumunu belgelendirmesi koşuluna bağlıdır. Bu durum sağlık kurulu raporu ile belgelenir.
Çocuğun ölümü veya bakıma muhtaçlığının kalkması halinde, Kanunun yürürlük tarihinden ölüm tarihine veya bakıma muhtaçlığın kalktığına karar verilen sağlık kurulu rapor tarihine kadar geçen hizmetlerin dörtte biri prim ödeme gün sayısına eklenir ve emeklilik yaşından da indirilir.