İSTANBUL (AA) - Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi'nden (PARMER) Doç. Dr. Ali Zırh, ellerde istirahat halinde ortaya çıkan "para sayar" tarzda titremenin Parkinson hastalığının başlangıcının habercisi olduğunu belirtti.
Medipol'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Zırh, halk arasında "titrek felç" olarak tanımlanan Parkinson hastalığının beyinde "dopamin" adı verilen maddenin eksikliği ile ortaya çıktığını belirtti.
Bu eksikliğe bağlı olarak hastalık belirtilerinin gün yüzüne çıkmaya başladığını aktaran Zırh, "Vücudun bir tarafında daha ön planda olmak üzere ellerde 'para sayar' tarzda titreme, hareketlerde yavaşlama, kolların vücut salınımına iştirak etmemesi ve vücuda yapışık olarak yürünmesi; bakışlarda donuklaşma ve yüz mimiklerinde azalma ile birlikte 'maske yüz' diye ifade edilebilen yüz hali, küçük adımlarla ve öne eğilerek yürüme bu hastalığın başlangıç safhasında olunabileceğini düşündürmeli. Titreme yakınmaları, tipi ne olursa olsun genellikle gündüz saatlerinde ortaya çıkmakta olup hastaların endişeli veya düşünceli olma durumlarında, sinirsel gerginliğin arttığı hallerde şiddetlenir. Uykuda ise titreme durumu gözlenmez." değerlendirmesinde bulundu.
- "Ortalama tanı konulma yaşı 60 yaş üzeri"
Doç. Dr. Ali Zırh, Parkinson'da ortalama tanı konulma yaşının genellikle 60 yaş üzeri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Hastaların yüzde 5 ila 10'unda hastalık başlangıç yaşı 20 ile 50 arasındadır. Genç yaşta görülen Parkinson'da genetik yatkınlık faktörü bulunabilir. Bütün hareket bozukluklarının başlangıç tedavisi ilaç tedavisidir. Başlangıçta ilaç tedavisi ile, ilaç tedavisinin yeterli olamadığı durumlarda da cerrahi girişim olan beyin pilleri ile hastaları normale yakın yaşam standartlarına kavuşturabilmek mümkündür. Beyin pilleri insan beyni içerisinde herhangi bir noktaya elektrik akımı verebilmemizi, böylelikle elektrik akımı verdiğimiz bölgedeki beyin hücrelerindeki elektriksel aktiviteyi uyarmayı baskılayabilmeyi sağlayan cihazlardır.
Ameliyatları, hastalarımız uyanık olarak, konuşa konuşa, karşılıklı sohbet ederek gerçekleştiriyoruz. Beyin pili ameliyatlarını 'hastalığın saatini geri almak' diye tanımlayabiliriz. 10 yıllık bir Parkinson hastasını beyin pili tedavisi ile hastalığının ilk yıllarına geri döndürebiliyoruz. Hastalığı ortadan kaldırmıyoruz ama hastalığın motor bulgularını önemli ölçüde düzeltiyoruz. Bu tedavi sayesinde bağımsız yaşayamayan, sosyal hayattan kopan kişiler yeniden bağımsız yaşama şansı bulabiliyor, önemli bir kısmı da mesleklerini tekrar icra edebilme şansı yakalıyor."