İnsanlık tarihi düşmanın en tehlikelisinin dost hırkası giymiş olarak gelen düşman olduğunu kayıt eder .Bu anlamda Hıristiyan dünyası haçlı seferleriyle elde edemediklerini metot değişiklikleriyle elde etme yoluna giderler.
Haçlı seferlerinin ikinci aşaması toplu tüfekli ordular yerine başları sarıklı, ellerinde , dillerinde Kur’an ve İslami bilgilerle donanımlı din adamı kimlikli ajanlar ordusu ile yaparlar.
18.yüzyıldan sonra karşımızda İngilizlerin, Fransızların, Amerikalıların ve diğerlerinin güçlü bir şekilde misyonerlik faaliyetlerine yöneldikleri, ülkemizin yabancı okulları ve azınlıkların okullarıyla kuşatıldığını görüyoruz.Bu yapıya paralel olarak sahte din adamlarının kuşatması da dikkat çekicidir.İngiliz Enteljans (istihbarat) servisi elamanlarından Hempher 1730’larda İslam dünyasında beş bin tane din adamı kimliğiyle görev yapan ajan din adamlarının olduğundan bahseder.
Hz. Peygamber (Sav);Bir Müslüman bir delikten iki defa sokulmaz.” buyururlar.Acaba Müslümanlar bu hususta ne kadar duyarlıdır.Aynı delikten sokulduklarının farkında mıdırlar?Düşman her gün kılıktan kılığa girmekte; dün misyonerlikte karşımıza çıkanlar bugün yanına “Dinler arası diyalog ve Hoşgörü “hırkasını da giyerek çıkıyorlar.
Doğu blokunun çöküşü ile tek kutuplu dünya haline gelen Hıristiyan alemi bütün gücüyle Müslümanların üzerine yüklenmiştir.Önce İslami radikalleştirip ılıtarak Müslümanların kafaları karıştırılmış; ardından Musevilik, İsevilik ve İslamiyet harmanlanıp “İbrahim’i dinler “diye dinler bahçesi kurulmuştur.Bu bahçede Hz. Muhammed (sav) ‘in peygamberliğini reddeden ,K.Kerimi uydurma kabul eden ahiret inancı İslam‘dan ayrı olan çiçekler açmıştır.
Diyaloglar başlayınca hahamlı, papazlı iftarlar yaptık, üç din adına din adamlarımızla dualar edip besmelerle Kilisler açtık, Müslüman kızlarımızı Hıristiyanlarla evlendirip iki dinli oldu diye gazetelerimizde reklamlar yaptık.Domuzu kasaplık hayvanlar listesine alıp zinayı suç olmaktan çıkardık.
Nedir bu dinler arası diyalog? Nerden çıktı, kim çıkardı? Bu proje “Allah indinde din ancak İslam ‘dır inancını bozmak , Hıristiyan inancını öne çıkarmak içindir.Hıristiyan dünyasının üçüncü bin yıl projesini hayat geçirmeleri için uydurulmuş bir çökertme operasyonudur.Bu proje gereği birinci bin yıl Avrupa’nın , ikinci bin yıl Amerika ve Afrika ‘nın üçüncü bin yılda Asya’nın Hıristiyanlaştırılması planlanmıştır.”Dinler arası Diyalog ve Hoşgörü “ bu projenin giydirilmiş süslü hırkasıdır.
Yani arsa bizim, proje “VATİKAN’IN ; Vatikan bozuk inancını Müslüman Türk’ün evladına ve dünyaya ılımlı İslam projesiyle sunuyor.Bizim diyalogcu etkili ve yetkili şahıslarımızda ben kendime güvenirsem bana ne yapabilirler diye hamaset nutukları atıyorlar…İnsanlarımızın dinini ne kadar bildiği ortada değil mi? Ehl-i kitapla amentüde ittifakımız var, dinlerin arasında diyolag deniliyor.kaç kişi diyalog dinde olmaz, din müntesipleri arasında siyasi, ticari, sosyal olur.Dinin koruyucusu Allahtır, bir olan Allah’a inanmayan, peygamberlerine inanmayan, kitabıma inanmayanlar kafir olur diyemeyenler mi kendimize güveniyoruz? Ey palavracılar isterseniz gelin Noel babayla İmam-ı Azamı çocuklarımıza sorun da boynunuzun ölçüsünü alın!
İsterseniz başınızı kaldırıp yükseklere doğru bakın, Sure-i Bakarayı –Makara yapanlar, Mekke’nin fethiyle Hz. Muhammed (sav) in gururlanabileceğini kendilerinin gururlanmadıklarını söyleyenleri, Allahın (cc) bütün sıfatlarına sahip olanları, kendilerine dokunmanın ibadet olacağını ,rahmeti gazabını geçenleri görün!.
Ancak bir şey unutulmasın, tarih boyunca bütün dinleri kaynağından saptıranlar dinsizler değil ,dinden geçinen sahtekarlar olmuştur.
Dinler arası diyalogun oturtulduğu temel , Müslümanı mayınlı araziye sokup imanını tehlikeye atar; diyalogculara göre, “BENİM DİNİM SON HAK DİNDİR DEMEK EN BÜYÜK DİNSİZLİKTİR.” Vatikan’da Dinler arası Diyalog Bakanlığı vardır.Bütün organizeler bu bakanlığın planlamaları doğrultusunda geliştirilir.
1962-1965 İkinci Vatikan konsilinde alınan kararlarda Hıristiyanların kendi aralarında ve diğer din mensuplarıyla kurulacak ilişkiler ele alınır; ve şu kararlar çıkar; “Hıristiyanlık ‘evrensel ‘ve kurtuluş için tek çaredir.Hıristiyanlığın dışındaki inanışların tamamı “ sapık” inanışlardır.Kurtuluş İsa’ya iman, İncil’i, yayma ve Hıristiyan olmaktadır.
Papa 2 Jean Paul 1991 yılında ilan ettiği ‘Kurtarıcı misyon isimli genelgesinde şöyle diyordu; Dinler arası diyalog, Kilise’nin bütün insanları Kilise’ye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır…Bu misyon aslında Mesih’i ve İncil’i bilmeyenlere ve diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir.
Hz. Peygamber “Ehl-i kitaba muhalefet ediniz.”buyururken Ehl-i Kitapta; “ Muhammed bize muhalefet etmedik bir şey bırakmadı.diye şikayetçi olurlar.Müslüman K.Kerimin son hak kitap olduğuna iman eder; K.Kerimde, “ Allah indinde hak din ancak İslam dır.”der. (A.İmran19)gerisi safsata ve sapıklıktır.
Türk Diyanet Vakıf –Sen başkanı Bilal Eser Türkiye’de 150.bin misyonerin olduğunun 10 binlerce gencimizin Hıristiyanlaştırıldığını söylemesi ürkütücü olsa gerektir.