Çin İle Soğuk Savaş, Rusya ile Sıcak Savaş

Dünyamız tek kutuplu Amerikan hegemonyasından, çok kutuplu dünyaya doğru evrilirken, farklı süreçlerden geçeceği görülmektedir.

Savaşlar, soğuk savaşlar, ekonomik savaşlar, kopmalar, yeniden birleşmeler, yaptırımlar gibi süreçlerle ilerleyecek gibi görünüyor.

Hali hazırda, sürmekte olan sürece bakarak, Amerika’nın hem Rusya hem de Çin ile hesaplaşma zorunda olduğu aşikardır.

Bu hesaplaşmada, Çin tarafının, hiçbir şartta Amerika ile bir savaşı tercih etmeyeceği görünüyor.

Çin Komünist Partisi Kongresi de buna işaret etti.

Çin öncelikle kendi iç istikrarı ve gelişmeyi önceledi. Bu felsefeyi de şu şekilde özetledi.

Çin kuvvetli ve gelişmiş olursa, tüm ülkeler için zaten vaz geçilmez olacaktır.

Durum bu olunca, Çin ile soğuk savaş sürdürmek Amerika’nın da işine geliyor.

Amerika’nın tuttuğu yol; ülkeleri hegemonyasına almak için, her yolu denemektir. Savaş kışkırtıcılığı bu işin asıl stratejisidir, deyip yoluna devam etmek isteyecek.

İlk aşamada asıl sorununun, Çin ile olmasına karşın, Çin ile savaşı göze alamadığından, ilk aşamada kinetik savaşı Rusya ile sürdürmek olarak belirmiş görünüyor.

Rusya ile olan savaşını da vekalet savaşı ve ekonomik savaş olarak belirlemiştir.

Ukrayna krizi döneminden önce, Amerika’nın Rusya’yı çevrelediği üstlerindeki, asker ve teçhizat miktarını iki kata çıkmıştır.

Bir anlamda vekalet savaşı sürdürürken, öte yandan Rusya’yı İngiltere aracılığı ile kışkırtıp, Rusya’nın bölge ülkeleri ile çatışmasını sağlamaya çalışmaktadır.

Baltık ülkeleri ve İskandinav ülkeleri her bakımdan Rusya’nın, gerilemeye uğratılmasını istemektedir. Bu bakımdan, Polonya, Amerika için, en kullanışlı ülke olarak görünmektedir.

Polonya’ya Atom bombaları ve askeri teçhizatlar yığmıştır.

Baltık ülkeleri ve İskandinav ülkeleri, kendilerini, Rusya zayıflarsa güvende hissetmektedirler.

Amerika, bir yandan, Almanya’yı sanayisizleştirme amacını yerine getirirken, Rusya’yı da zayıflatmayı hedeflemektedir.

Almanya rekabetten düşerse, Avrupa pazarını, Amerika kullanabilecektir. Avrupa belli bir süreden sonra, Amerika’nın müttefiki olmak yerine pazarı durumuna düşecektir.

Lakin burada büyük bir sorun vardır. Bir pazarı kullanabilmek için öncelikler üretim gerekir.

Almanya GSYİH’nin % 21’ini sanayiden elde etmektedir. Amerika ise kendi GSYİH’nın sadece %11’i sanayiden gelmektedir.

Yani Amerika silahtan başka bir şey üretmiyor ki bulduğu pazarlara mal satabilsin! Zaten pazarların Çin tarafından ele geçiriliyor olması da bundandır.

Üretmeden, teknoloji üretilemeyeceğinden ötürü, ABD teknolojik olarak da gerilemektedir.

Dolar sıkıntısı da üretimsizlikten ileri gelmektedir. Hem teknoloji üretemeyeceksin ya da sınırlı bir şekilde üreteceksin, sonra da dünya egemenliğini elinde tutacaksın. Bu mekanizma artık işlemiyor.

Amerika’nın Rusya tarafına yapmış olduğu baskı da Çin lehine işlemektedir. Zaten dünyanın üretim merkezi durumuna gelmiş olan Çin, enerjiyi de ucuza temin etme fırsatını yakalamıştır.

İki savaşı birlikte sürdürmek ABD için mümkün olabileceğini düşünmüyorum. Dünya değişimini sürdürecektir.

YORUM EKLE