Ey insanlar bir daha yapmamak üzere Allaha tevbe edin ki felaha eresiniz....
(Tahrim8 – Nur31)
Tevbe isyandan hata ve günahtan dönüp Yüce Allaha layıkı ile kul olmaya azmetmektir. Tevbe insanın Yüce Allahın emir ve nehiylerine riayet etmesidir.
Kulun aczini itiraf ederek yalnızca Rabbinden mağfiret dilemesidir. Kulun cehalet,
bilgisizlik ve bir anlık hevesten dolayı yaptığı hatalara karşı pişmanlık duyması sonucunda içten ve yürekten gelen bir arzu ile samimi bir şekilde bütün
kötülüklere bir daha dönmemeye dair, Yüce Allaha verdiği sözdür.
İnsan, bir katre kan, bir damla sudan yaratılan, bir tek hücresinde 18 Bin âlemi barındıran eşrefi mahluk veya esfele safilindir. Allahın yeryüzündeki halifesi veya şeytanın velisi, düşünebilen, konuşabilen hem biyolojik hem ideolojik
hem sosyolojik tek varlık insandır. İnsan fani çünkü mahluk, insan asi çünkü başına musallat 2 düşmanlı : Nefs ve Şeytan. Buna rağmen Yüce Allah nefsine karşı irade, Şeytana karşı akıl lutfetmiş ona. 2 de yol göstermiş. Muhtemel hatalara karşı ise Rehber olarak Peygamberler göndermiş, her türlü töleransı da esirgememiş.
Çünkü hem hayra hem şerre meyilli bir fıtratta yaratılmış.
İnsan aklını kullanır ve iradesini dinin emrettiği ve hoşgördüğü yolda harcarsa
hayra anahtar, şerre kilit olur. Eğer aklını kullanamayıp nefsinin ihtirasları etkisinde kalırsa şerre anahtar, hayra kilit olur. Günahsız insan olmaz, Adem babamızın yasak meyvaya (Elma veya Buğday) meyli ile başladı bu devran. Adeta anahtarın düğmesine dokunmak olmuş bu hata turnikesi. Aydınlık dünyası birden kararmış, hoş dünyası nâhoş olmuş ademin ve beni ademin dünyası. 300 yıl zellei kusuruna ağladıktan
sonra tevbe ile vuslata ermiş, tekrar aydınlanmış dünyası ademin. Peki Beni Ademin nâhoş hali ne olacak ?
Karanlık dünyasında ne yaptığını bilmeden üstünü başını asilik ve günah kiriyle kirleten beni ademin nâhoş hali nasıl hoş olacak. Allahu Azimuşşan azman insanların kararttığı bu dünyaları aydınlatsın diye zaman zaman nur saçan kandiller gönderdi. Nefsinin esiri ve Şeytanın maskarası olan yarasa ruhlu insanlar, ebrehenin fili formatlı azman kullar, aydınlığı hiç istemediler, hep karanlığı istediler, nur saçan kandilleri söndürmeye gayret ettiler lakin Allah nurunu herdem tamamlar.