Allahım ne acı bir felaket ! Sanki serseri bir kurşun ortada dolaşıp durmuş; önene geleni biçip gitmiş! Kontrolsüz bir güç, dirayetsiz bir şöför; adına şöför denilebilirse… Sonuç onlarca ölüm onlarca yaralı ve sakat insanlar bırakan bir terör hadisesi: Varsa yüreğiniz dayansın bunu?..
35- 36 ocağa düşen ateş ve 50-60 ocağa düşen feryat! Allah bilir ya bunun kimi ömür boyu sakat kalacak, kimi de yaşadığı sürece bu felaket anını unutmayacak! Depresyona girecek, yaşam tarzı değişecek; her kazayı gördükçe acısı tazelenecek? Ne uğruna iki tane tedbirsiz ve kural tanımaz araç kullanan zatın uğruna? Değer mi şimdi bu; kaç para ile satın alabilirsin bu felaketi?…
Kaza nedir? Kaza her türkü tedbiri aldıktan sonra meydana gelen olağanüstü bir hadisedir ki: Yüce Allah’ın takdiri ile ilgilidir. Ama sen tedbiri alma, aşırı surat yap, yükü- yolu hesap etme körü körüne ateşin üzerine yürü: Ben Allah’a sığındım de: yok böyle bir tevekkül arkadaş!… Bunun adı kaza değildir; bunun adı trafik terörüdür, bunun adı felakettir, bunun adı: Trafik Canavarlığıdır.
Yazık ediyoruz gencecik fidanlara, yazık ediyoruz insanımıza, yazık ediyoruz emeğimize, alınterimize ve sağlığımıza! Biz bu kadar sorumsuz, bu kadar acımasız, bu kadar vefasız ve saygısız olamayız. Trafik oyuncak da değildir; şoförlük hafife alınacak bir görevde değildir; vebali ve sorumluluğu vardır…
Bilmem izlediniz mi o kaza videolarını: Tam anlamıyla tusunami felaketi gibi. Felaketin önünde can havliyle kaçışan insanları, savrulan araçları gördünüz mü? Vicdanım yerinden söküldü yahu !.. İzlemeye dayanamadım, ağıt ne kelime: vicdanım ve yüreğim yerinden söküldü, olamaz böyle şey diye feryat ederek irkildim!…
Allah aşkına masum insanların suçu ne? Olay yerine can kurtarmaya giden sağlıkçıların, itfaiye erlerinin, yardıma koşan gencecik muhabir kardeşlerimizin ve suçsuz günahsız yardıma gelen halkın suçu neydi ?…Bunların hiçbiri yaşayacağı o felaketi düşünemediler bile… Umutları hayalleri, aile düzenleri, peşinden koştuğu işleri ve yardım severlik duyguları vardı; çoğu onun için oradaydı. Ama iki kural tanımaz, iki tedbirsiz insanın yüzünden hayattan kopup gittiler…
Şimdi şunu düşünün bu kardeşlerimizin geriye kalan aileleri, çocukları, yakınları bu hadiseyi ömür boyu unutabilecekler mi?Adına kaza da demiyecekler; sitem ve bin türlü beddua ile yad edecekler ve bir yanları hep yarım- ezik, boyunları bükük, düşünceleri mahzun kalacak. Şimdi diyeceksiniz ki değdi mi bu?..
Eminim ki kaza inceleme tutanakları ortaya dökülünce göreceksiniz ki yüzde yüz bu şöför diye nitelediğimiz kişiler kusurlu çıkacak! İhmallerinin, tedbirsizliklerinin kazaya neden olduğu duyurulacak. Ne fark eder üç beş gün yatıp çıksalar, ne fark edecek üç beş ceza alsalar? Sönen ocakları, giden hayatları dökülen gözyaşlarını ve onca emeği geri getirebilecekler mi? Asla…!
Bu işin ciddiyetini her şöför Arkadaşım kavramalı; insan hayatı ile oynandığı, insan taşındığı ve insana hizmet edildiğinin şuurunda olmalı. İşte onun için şöför kardeş dikkat diyoruz, onun için eğitim diyoruz, onun için insan hayatına saygı duyulmalı diyoruz. Kaybolan insan emeği, zayi olan zaman ve kaybettiklerimiz de bizim canlarımız!.. Hafife alınacak bir konumudur bu?…
Şimdi çıkıp size trafik kurallarını kaza nedenlerini sıralamayacağım: Ama lütfen insana saygı, lütfen canlara saygı, lütfen insan hayatına saygı diyeceğim! 50- 60 yıl şoförlük yapıp en ufak bir kaza yapmamış şöför kardeşlerimin ellerinden öpüyorum. İnsana ve insan hayatına saygıda, kul hakkında ve Allah korkusunda bütünleşirsek gerisi gelir; yoksa sonu Allah korusun böyle felaket olur.. Trafik terörü ile kaybettiğimiz kardeşlerimize Allah dan rahmet yakınlarına da baş sağlığı diliyoruz. Gönlümüz ve yüreğimiz yaralı; yaralı kardeşlerimize de Rabbim acil şifalar versin…Rabbim bu ve buna benzer felaketleri ülkemize göstermesin !..