Allahu Azimuşşan, Nur başlara taç, Ruhlara ilaç olan Yüce Kuranda bizi şöyle
ikaz ediyor ve irşad ediyor : Dünya hayatı sadece aldatıcı bir menfaattan ibarettir. Yanınızdaki dünyalıklar geçicidir. Allah indindeki ise daimidir................................
Sizler dünya malını diliyorsunuz. Allah ise ahireti kazanmanızı diliyor. Şu insanlar çarçabuk geçen dünyayı seviyorlarda ahireti ihmal ederler. Dünya hayatı sadece
bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Asıl hayat ahiret yurdudur, keşke bilseniz............
(Ali imrn185, Nahl96, Enfal67, İnsan27, Ankebut64)
Benzeri olmaktan daha aşşağı olan şu dünya, cezbeden cazibesiyle bile ahiret yanında okadar anlamsız ve değersiz kalır ki bir şeyin sahtesiyle gerçeği
birbirinden ne kadar farklı ise dünya ile ahiret te böyledir.
Mevlanaya göre dünya, Allahtan gafil olmaktır. Yani insanı Allahtan alıkoyan
her şeydir. Buna rağmen dünya mutlak manada kötü değildir.
Çünkü dünya bir ganimettir. Ahiret azığını hazırlayanlar için servet yurdudur.
Çünkü dünya bir imtihan yeridir, çalışma yeridir. Ücret alınacak yer ahirettir.
Dünya Allaha ulaşmada vasıtadır. Bu vasıtayı iyi bir amaç doğrultusunda kullanan kazanır, kullanamayıp cazibesine aldanan ise kaybeder. Çünkü fani dünyanın itibarı kimseye baki kalmaz. Dünya uykunun rüyası, ahiret ise ebedi hayatın ta kendisidir buyuruyor Peygamberimiz. Bunun bilincinde olan bir insan dünya için dünyada kalacağı kadar çalışır. Dünyaya bir tutkuyla bağlanmaz. Zira o bilir ki ebedi olan
ahiret yurdudur. İslam dünyayı hiç bir zaman hor görmez. Sadece ahireti ihmal edip dünyaya tutkuyla bağlanmayı hoş görmez.
Dünya ile ahiret görevlerinin başbaşa götürülmesini emreder. Bununla birlikte dünyanın faniliğini ahiretin bakiliğini sık sık hatırlatır. Zira insan nefsi başıboş bırakıldığında hemen dünyaya yönelir ve ahireti unutur. Öyleyse dünya araç,
ahiret amaç olmalıdır insanın. Zevklerin bittiğini her an görmesine rağmen inadına hırsından koşmaktan da kendini alamaz. İşte bu yüzden dinimiz İslam, sık sık
bizleri dünya hususunda ikaz etmiş ve irşad etmiştir. Dünyanın bizim için, bizimde ahiret için yaratıldığına değinirken ahirete hazırlanmayıda teşvik etmiştir.