Aslında bugün sizlere Fransa’nın dün akşam ki Suriye’yle ilgili aldığı kararı değerlendirecektim. Ancak; bu platformda ve Samsun gazeteciliği içerisinde son kez yazarken sizleri siyasetle fazla bunaltmak istemedim. Ben, gençlik yıllarımın büyük çoğunluğunu bu Atatürkçü şehirde yaşadım. Onun özgürlüğünü ve yürekliliğini hep üzerimde hissetim. Kalemi güçlü olan, edebiyatı seven biri olarak. Gazetecilik mesleğine doğru bir eğilim gösterdim ve Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümünü bitirerek Samsun’da gazeteciliğe adım attım. 2010 yılında daha ilk sınıftayken staj için gittiğim Samsun Arena gazetesinde bu mesleği yapabileceğimi gördüm ve ondan sonra yazdığım, muhabirlik yaptığım her yerde severek işimi yaptım. Hani Sedat Simavi’nin dediği, “Gazetecilik zor meslektir. Onurlu meslektir. Hiçbir şey için kaleminizi satmayın. Bir gün satmak zorunda kalırsanız, kırın o kalemi, yine de satmayın” İşte ben değerli dostlar, çok defa kalemimi kırma noktasına geldim. Ancak; gene de satmadım. Bana burada yazma fırsatı veren Altınova Gazetesi yönetimine, tüm Samsun’lu gazeteci ve televizyoncularına, Samsun Gazeteciler Cemiyeti ve üyelerine huzurlarınızda teşekkürlerimi sunarım. Sözlerimi sonlandırırken, şöyle bitirmek isterim. Ben ne mi isterim? Barış, özgürce yaşamak, tarafsız gazetecilik, eş cinsellerin, tüm etnik ve dini kimliklerin aynı anda sesini duyurabileceği geniş tabanlı bir demokratik ortam. Belki bir gün bu gerçekleşir. Kalın sağlıcakla…
Mert KAPLAN