KOVİD’ den korunmada bağışıklık sisteminin “yerinde” olmasının her şeyden önemli olduğunu bıkmadan usanmadan dile getiriyorum.
Çünkü sağlıklı bir bağışıklık tüm hastalıklardan korunmanın olmazsa olmaz unsurudur.
Nitekim “bihakkın” vazifesini yerine getiren bağışıklık sistemleri olanlara koronavirüs vız geliyor tırıs gidiyor.
Genç ve görünüşte sağlıklı olanlar hastanelerde, yoğun bakımlarda yatmak zorunda kalırken 90′ lık dedelerin, 100′ ü aşan ninelerin hastalığı ayakta ve çok hafif atlattıklarını biliyoruz.
Bunun başta gelen sebebi “güçlü bir bağışıklık” sistemine sahip olmaktır ve evvel emirdeki şartı ise kelle-paça “sembolü” ile anlatmaya çalıştığımız “adam gibi beslenmedir“.
Adam gibi beslenme atalarımız gibi beslenme demektir, işlenmiş gıdaların zerresinin bile olmadığı, hem hayvani hem zirai yiyecek ve içeceklerin mâkul miktarda ve iki öğünde yenmesinden ibarettir.
Evet, bu kadar basittir.
Bakın, yeni bir araştırma bağışıklık sisteminin mutasyonlu virüsleri de tanıyarak onları da “etkisiz” hale getirdiğini ortaya koyuyor (1).
Koronavirüslere karşı geliştirilen aşıların hem dünya çapında uygulanmasının imkânsız olduğu hem de bazı mutasyonlara karşı aşıların etkisiz kaldığı ve kalacağı net olarak görüldü (2) .
Bu araştırmanın da bir defa daha gösterdiği gibi bağışıklık sistemi yerinde olanlarda KOVİD-19’a karşı gelişen “hücresel bağışıklık” cevabı onları mutant virüslerden de koruyor.
Birçoklarının zannettiği gibi esas mühim olan antikor cevabı değil T-hücrelerinin aracılık ettiği hücresel bağışıklıktır.
Bu hücreler sayesinde yıllarca ve hatta belki de hayat boyu süren bir bağışıklık oluşur ve bu sayede vücut kendini mutasyon gösteren virüslere karşı da koruyabilir.
Aşı olanların antikor baktırıp yüksekse sevinmeleri, düşükse üzülmeleri anlamsızdır.
T-hücre bağışıklığı ise öyle rutin incelemelerle ölçülemez, bunun için sofistike laboratuar tetkikleri gerekir.
Gelelim neticeye
Koronaya selâm, kelle paça çorbasına yani adam gibi beslenmeye devam!
Kaynaklar:
1. https://academic.oup.com/ofid/advance-article/doi/10.1093/ofid/ofab143/6189113
***
Euronews’ in “Sinovac aşısı ‘Brezilya mutasyonuna’ karşı yeterli etkiyi gösteremeyebilir” başlıklı haberi:
Türkiye’nin de aldığı Çinli Sinovac’ın Covid-19 aşısının ilk olarak Brezilya’da tespit edilen koronavirüs varyantına karşı yeterli antikor oluşturamayabileceği belirtildi. İlk olarak Çin’in Vuhan kentinde görüldükten sonra mutasyona uğrayarak İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya’da ortaya çıkan koronavirüs varyantları sadece salgının hızını artırdıkları için değil, aşıların üzerlerinde etkili olamayacağı yönündeki haberler nedeniyle de endişe yaratıyor. Brezilya’da yapılan son klinik araştırma da söz konusu kaygıları doğrular nitelikte.
Aşı, P.1 mutasyonunu yeterli şekilde etkisiz hale getiremedi
Çalışmada, Sinovac’ın CoronaVac aşısı uygulanan sekiz kişiden alınan plazma örnekleri koronavirüsün P.1 adlı verilen “Brezilya mutasyonunu” yeterli bir şekilde etkisiz hale getirmede başarısız olduğu görüldü. Başkentteki Sao Paulo Üniversitesi, ABD’deki Washington University School of Medicine ve diğer bazı kurumlardan araştırmacılar, “Bu sonuçlar P.1 virüsünün, CoronaVac aşısı tarafından sağlanan antikorların nötrolize edici etkisinden kaçabileceğini gösteriyor” ifadelerini kullandı. Brezilya’da yapılan önceki klinik deneylerde de CoronaVac vurulan sekiz kişiden alınan antikorlar test edilmiş, aşı ile üretilen antikorların, P.1 varyantını durdurmada diğer tiplere göre daha az etkili olduğu bulunmuştu.
Sinovac varyantlara karşı yeni bir aşı geliştirebilir
Türkiye, Endonezya, Çin ve Brezilya’da toplu aşılamalarda kullanılan aşının üreticisi Sinovac konuyla henüz bir açıklama yapmadı. Ancak şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Yin Weidong, geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında yaptığı açıklamada, şirketin, gerekirse varyantlara karşı yeni bir aşı geliştirmek için mevcut araştırma ve üretim kapasitesini “tam olarak” kullanabileceğini söyledi.