Bağırsak bakterilerinin metabolik ürünlerinden olan TMAO’ nun (trimethylamine-N-oxide), trombositlerin (kan pulcukları) aktivitelerini ve tromboz (pıhtı) riskini artırdıkları belirlendi.
Araştırmada 4 binden fazla hasta üzerinde TMAO kan seviyeleri ve kalp krizi ve felçler arasındaki ilişki incelendi.
Analizlerde tromboz riski TMAO seviyeleri en yüksek olan grupta yer alanlarda en düşük gruptakilere göre 1.64 fazla bulundu.
Bu araştırma ile TMAO ile akut kardiyo-vasküler olaylar, kırılgan plak arasındaki kuvvetli ilişki de ortaya konmuş oluyor.
Cell’ de yayınlanan araştırmaya göre daha ziyade hayvansal ürünlerde bulunan kolin, lesitin ve karnitin gibi besin ögeleri bağırsak mikropları ile temas ettiklerinde TMAO’ ya dönüşüyorlar.
TMAO seviyesi sadece yenen gıdalarla ilgili olamaz
Daha önce yapılan çalışmalarda TMAO ve ateroskleroz (damar sertliği) arasında doku sterol metabolizmasındaki değişiklikler, arteryel makrofaj ve endotel hücreleri aktivasyonu aktivasyonu vasıtasıyla bir ilişki oldu gösterilmişti.
Bu araştırma da, bağırsak bakterilerinin sadece damar sertliğinin gelişiminde değil akut olaylarda da rolü olduğunu ortaya koyuyor.
Kanda TMAO yüksekliğinin tek sebebi sadece fazla kırmızı et ve hayvansal gıdalar yenmesi olmamalıdır.
Bağırsak bakterilerinin (mikrobiyota) kompozisyon ve miktarları da mutlaka çok önemlidir.
Sağlıklı bir mikrobiyota sayesinde fazla miktarda TMAO oluşumu önleniyor olabilir ama gene de kırmızı et ve hayvansal gıdaları sağlıklı da olsalar makul miktarda tüketmek en doğrusudur.
Gelelim neticeye
BİR: Araştırmacılar, bu sonuçlara dayanarak kan sulandırıcı ilaçlar yerine TMAO seviyelerini düşüren kimyasallar üzerinde çalışacaklardır.
İKİ: Benim bu araştırmadan anladığım ise adam gibi beslenme ve bağırsak bakterilerinin sağlıklı yaşamak için ne kadar önemli olduğudur.
ÜÇ: Kırmızı et ve hayvansal gıdalar kaliteli ve sağlıklı olsalar da aşırıya kaçılmamalı, makul miktarda yenmelidir.