Allahtan razı olmak ne mi…
Esmasından ekmelliğinden subhanlığından razı ol Allahın .Allahın sıfatları var özellikleri var onlardan razı ol…Allahtan razı olmak ibadettir ama kendinden razı olmak asiliktir…çünkü eksiksin…eksikten razı olmak tevbeetmemektir…şeytan da kendinden razıydı ama Hz Ademe kinliydi…bu kavga doğurur…eksiklik kavga doğurur…çünkü…
Ele verdin ova bana verdin bayır…
Bana verdin taşlı tarla ele verdin çayır…deme Vehhab ve latif ve adl sıfatını eleştiridir bu Ulula Allahı…Kendini eksik tut kendini eleştir yani ben hakkettin bu sonucu de…suçlama Allahı kendini suçla Allahatan razı olmak bu…
“Bana bir harf öğretenin kölesi olurum “dedi hz Ali…Alimi suçlama beni köle yaptı diye…Alimlik Allahın sıfatıdır…Matbaayı bulanı suçlama teknolojiyi suçlama kendini suçla…ekmel özellikliyi değil kendini suçla budur Allahtan razı olmak… Adam mürşitler köleleştiriyor diyor…hakları bu…O Allaha köle sen ona köle…ordu oluşuyor…kölelik disiplin için şart…İmama itiraz edeceksen cemaatle namaz kılmayacaksın veya kendin imam olacaksın…gövdeden kopmayan dal meyve verir yaprak verir…dal kırılırsa kurur…Dal olmaktan razı ol… Allahtan razı ol ama kendinden şikayetçi ol…dal olmak benim hakkım de…kaderinden razı ol…
Esmaya hadimlikten kölelikten esmaya razı ol…birlik bozulmasın düzen bozulmasın…din hürriyeti vermeyen bir dünyada asimileci bir dünyada savaştığın kadar dinli kalırsın değilse asimile olmaya mahkumsun… Razı olma Allahın razı olmadığından Allahtan razı olmak çok kere razı olmamayı cihadı savaşı seçmektir…müşrik nefsinle ve müşriklerle savaş eğer asimile olmak istemiyorsan…işte müslümanlar müşriklere benzedi düşünce de halde…
Allahtan razı olan şeytandan eksik ve bozulmuştan razı olmaz…şarab üzüm suyunun bozulmuşudur… Bozulandan haramdan razı olmaz Allahtan razı olan…Üzüm suyunu şaraplaştıran da Allahın esmasının suduru ama cehennem de esmanın sudurunun sonucu meyvesi sevecek misin …esmanın suduru diye hayır…zıtlardan ekmel olanını seç…Allahtan razı olmak budur….Allah ekmeldir ekmeli seç…ekmel olana hz Ali gibi köle olmaya da razı ol…Hz Musa devlet yönetimini öğrendi Firavun sarayında…Firavundan kopmadı ….ekmelleşmenin de bedeli var…çile hanelere girdi mutasavvıflar…Hz Musa firavun sarayına razı oldu ekmelleşmek için…Allahı sevmek budur…idarecilik ilmini sev…Hz Musa gibi…teknoloji ilmini sev Hz Nuh gibi…gemi yapıyor diye güldüler ama o aldırmadı…ve tufanda işe yaradı o gemi…Allahtan razı olmak hak için ekmellik için halkın alayına da katlanmaktır…
Allahtan razı olmak ne mi…
Şeytan şeytanlığından peygamber peygamberliğinden melek melekliğinden memnun…Allahtan razı olmak budur…peygamberlik şeytanlıktan razı olmamaktadır…zıtlar zıtlığını korumalı değilse görevinden razı değildir görevi veren Allah ama…o görevde de hikmet var de…hikmete ram ol…Allahın sana yüklediği görevi sev…razı ol görevden Allahtan razı olmak görevinden razı olmandır…görevinin hakkını ver değilse kendinde suç bul yani tevbe et…ekmel memurluğa sarıl tevbe budur…
Allahtan razı olmak ne mi…
“Dünyada verilen nimetler bir tarafa, cennet de bir tarafa, en büyük meselemiz ve sevincimiz; Allah’ı razı etmek ve O’ndan razı olmaktır.”
Esmaya hadim olmak Allahı razı etmek içindir…hz Nuh gibi teknolojiye hadim olalım geleceğimizi kurtaralım…Hz Musa gibi devlet idaresi ilmini öğrenmek için kıptilerin şımarıklığına da katlanalım…”Ondan razı olalım yani esmasının sudurundan razı olalım…Yahudiler “git ya Musa Rabbinle beraber savaş”savaş ve oruç müşrik nefse hoş gelmez…Başka Allah yok onun esmasının sıfatlarının etkinliğinden razı olalım…keşke savaş olmasaydı keşke şeytan olmasaydı deme hikmete ram ol…Hikmetinden razı ol…engelli doğumlar var bunlar hikmetin sudurundandır…nizam kuran esmadır…onun nizamın eleştirme …bir hikaye var…adam “yarabbi bu bok böceğini “yaratmasaydın demiş…ama çöpçüsü var mutfakçısı var yatak otel hizmetlisi var bu sarayın bu kainatın…eleştirme…bu kainat sarayını…
Evet…“Sen Allah’tan geleni içten kabul et ki Allah da senin içinden geleni kabul etsin. Özet budur aslında. Yaşamını, yeryüzündeki yerini, kendini, rızkını kabullen ki Allah senin ürettiklerini, yaptıklarını kabul etsin.”
Senden Allahın razı olduğunu anlarsın…
“Amel, kalpten çıkmışsa geri dönüşü de kalbe olur. Kalbime dönüşü olmayan bir amelin kalbimden bir gidişi olmamış demektir.” evet kalbin ekmelleşmiyorsa o kıldığın namaz değil…mutluluk dolmalıydı kalbin namaz kıldığında ….Allah razı olduğu ibadetin ödülünü peşin öder kalbe bir ekmellik verir…yani…cennet ancak o amel için umulur…hz Nuhun kavminin dünyada kalmayı hakkedenleri inananlar oldu gemi yapma emri yıllar öncesinden hz Nuha verildi..İşte iman kıymtli…tek kıymetli ian…iman için her şeyini ada…hibe et bağışla…hz Nuhun imanlılarına dünya ödül verildi…ey dünyayı çirkin sana dünya imanın ödülüdür…vatan imanın ödülüdür..iman kıymetli tek iman kıymetli…
Allahtan razı olmak ne mi…
“Kulun Allah’tan razı olması; Rabbinin kaza, kader ve kararına iç hoşnutluğuyla, yüzünü ekşitmeden teslim olması, buyruklarına boyun eğmesi, O’na gidecek ve götürecek yollarda ısrar ve istikrar göstermesi, yaptığı ve razı olduğu işleri başkalarının da onun üzerinde görmesi ve beğenmesidir.”
Evet…Allah’ın Razı Oldukları Kimler mi?
1- Doğru, dürüst olanlar
“Allah şöyle buyurur: Bugün, doğrulara doğruluklarının fayda vereceği gündür! Onlar için, ebedî kalacakları ve altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan hoşnuttur, onlar da O’nun rızasını kazanmaktan ötürü mutludurlar. İşte büyük kurtuluş budur.” (Mâide, 119)
2 – Hayır ve iyilik yarışında koşturanlar
“Allah, boş duranlardan değil, koşturanlardan razıdır.”
3 – Allah ve Rasulüne sıdk ile bağlanıp niyet, ribat ve istikamette olanlar
“Sıdk ile bağlanmak; Allah’ın bir emrinin hikmetini, sonucunu bilmesek bile ‘Bunu Allah mı istedi? Öyleyse bitmiştir!’ diyerek onu yerine getirmektir. ‘O söylediyse doğrudur.’ diyen Hz. Ebubekir’in (ra) Peygamberimize (sav) iman ve teslimiyeti gibi…”
“Muhâcirlerin ve ensarın ilkleri ile onlara güzelce uyanlardan Allah hoşnut olmuştur, onlar da O’ndan razıdırlar. Onlara, sonsuza dek hep içinde kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Büyük bahtiyarlık işte budur.” (Tevbe, 100)
4 – Allah ve Rasulünün hakkını ve hatırını herkesten ve her şeyden üstün tutanlar
“Yaptığımız bir iş, hukukî olmakla birlikte, ahlakî de olmalıdır ki Allah’ın hem hakkı hem de hatırı yerine gelmiş olsun.”
5 – Allah düşmanlarına hiçbir şekilde sevgi beslemeyenler
“Bazen Allah’ın, bazen de Allah düşmanlarının gönlü yapılarak Allah razı edilemez. Her zaman, mekân ve zeminde Allah ve Rasulünün hakkı ve hatırı yerine getirilmelidir.”
Evet…duan şu olsun… Ey Rabbim! Beni razı olduklarınla razı eyle. Eksiklerimi isteklerimle değil, isteklerinle tamamla.”
Evet sabret şükret tevbe et…ekmelliğe koş…işte ayet…
“Sabret! Allah güzel davrananların mükâfatını zayi etmez.” (Hûd/115)
Onun şeriatinden razı değilsin…esmasının sudurundan kurduğu düzenden razı değilsin…
Evet; esas olan, Allah’ın bizden razı olmasıdır. Çünkü üzerimizde Allah’ın sınırsız hakkı ve hukuku vardır…Allahtan razı olmamak ne haddimize…ama nankörler onun dininden de razı değil…
Evet…Allahı herkes sever ama Alllah onu sevmez ve ondan razı da olmaz…Allahı seviyorum diyelim ama Ya o içimizdeki vahşî canavarımız nefsimizle de bu meselede hemfikir miyiz?
Evet…savaşı sevmeyen yahudiler hz Musayı yalnız bırakanlar…kerbelada hz Hüseyini yalnız bırakanlar …Allah sizden razı değil…Allahın ekmelin eksikliği korkaklığı sevmesi beklenemez…
“Allah’tan razı olmak” fiilî, bir kulluk ölçüsüdür.
Evet…Eğer hoşlanmayacağı her türlü tecelliye rağmen, Allah’a teslimiyetini bozmuyor, Allah’tan ümidini kesmiyor, Allah’tan hayır umuyor, sabrını eksik tutmuyor, şükrünü unutmuyor, Allah’a isyan etmiyorsa, bu kul Allah’tan razı demektir…
Evet…“Neden ben?” “Ne günahım vardı?” “Bu bana reva mıdır? “Düştüğüm şu hale bakın!” “Ben düşecek adam mıyım?” “Olmaz böyle bir şey!” “Rahmet bunun neresinde?” “Allah kulunu sevmiyor mu?” “Benden daha çok hak eden nice insan var!”…deme
Evet…“Senin lâtifelerin içinde öyle bir lâtife var ki, ebedden ve Ebedî Zattan başkasına razı olamaz. Ondan başkasına teveccüh edemiyor.” demiş bedi-uzzaman (Lem’alar, s. 118.)
Ümmetin Allah’tan razı olması önemli bir ahlâktır….şükür sabır tevbe ipine tutunmaz Allahtan razı olmayan…Esmaya hadim olmaz…keyfine göre bir dünya ister…dünyayı istemek suç değil ama keyfine uyan bir dünya istemek su…keyfine uyduruyor adam dünyayı…ama cehenneme yolu…
Evet…Keza bir başka müjde de şöyledir: “Her kim sabaha ve akşam vaktine eriştiği zaman: Rabb olarak Allah’dan, din olarak İslam’dan ve peygamber olarak da Hz. Muhammed’den razıyım derse onu razı etmek Allah üzerine bir hak olur.” (Tirmizî, Daavât 13) ey keyfine göre bir peygamber arayan keyfine göre bir ilah arayan müşriksin şeytan da hz Ademe kinine rağmen kendini seven bir ilah aradı…kini rızasızlıktır şeytanın.Hz Ademden razı olmadıkça O Allahtan razı değil…kadına kinli…müşriksin…paraya kinli dünyaya kinli…hangi sebeble kinlisin…cihad et…cihadı seçmen için di o eksiklikler…engelli doğumlar ekmel tıp ilmine erişmen içindi…Gazzede doğman nükler silaha erişmen içindi…Nükler silahı olana saldırılamıyor işte gördün bu dünyada…
Cennette cenneti unutturan yüksek bir huzur var “bana seni gerek seni dedi Yunus Emre…köşkü huriyi unuttu…Allahın ödülü sınırsız ama hz Ebu bekir olursan…
Evet…hz Ebubekirler gibi hz Aliler gib hz Bilaller gibi.. razı olunacak işler yap.bu sahabeler devlette bakanlık görevi gördü savaşta manevi güç görevi gördü askere…halka örnek oldular…evet…razı edeceğin işler yap senin razı olman yetmez Allah senden razı olmalı…
Peygamber Efendimiz (asm) Mekke’nin fethine hazırlanıyordu. Herkes fedakârca katılımda bulundu. Fakat Hazret-i Ebû Bekir (ra) gibisi yoktu. Hazret-i Ebû Bekir (ra) ne evinde, ne üstünde başında hiçbir şey bırakmamıştı. Tek bir abası kalmıştı ve abasını üstüne atmış, abasının uçlarını göğsünde dikenle iliklemişti.
O sırada Hazret-i Cebrail (as) geliverdi. Peygamber Efendimiz’e (asm) selâm verdi ve dedi ki:
“Ne oluyor Ya Resulallah! Ebu Bekir’i abasını dikenle iliklemiş görüyorum.”
Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki:
“Ya Cebrail! Bütün malını cihad için harcadı.”
Cebrail (as):
“Allah ona selâm ediyor ve soruyor ki, ‘Bu yoksullukta benden razı mıdır?”
Sevgili Peygamberimiz (asm) Sıddık-ı Ekber’e (ra) dönüyor:
“Ya Eba Bekir! Cebrail, Allah’tan sana selâm getirdi. Rabbin senden: ‘Ebu Bekir benden razı mı, değil mi?’ diye soruyor.
Bunun üzerine Sıddık-i Ekber (ra) ağlıyor ve diyor ki:
“Ben Rabbime nasıl darılırım? Ben Rabb’imden razıyım, ben Rabb’imden razıyım!”8
Bu rivayetin sıhhatli kaynakları mevcuttur.
Burada Allah soruyor ki, bu fedakârlık, cefakârlık, vefakârlık, sadakat, cömertlik ve İslâm’ın selameti için böylesine yoksulluğa katlanış gerçekten Allah için midir, değil midir?
Allah’ın bunu bildiği halde sormasının hikmeti, bu rıza anının ve Allah’ın bu rızadan hoşnutluğunun kayıtlara geçmesi ve ümmete ve insanlığa numune-i imtisal olmasıdır.
Allahtan razı olmak ne mi…
Nefisle ve nefis ehliyle savaşmaktır…savaşı bırakan Allahtan kopar…keyfine uygun bir ilah üretir kendine…Allah nefsin üretmeyeceği bir ilaha denir…var olan ilah o…malikül mülk tek o…Alim tek o…esma ve ekmellik sahibi tek o…diğerlerinde ekmellik yok…Hz İbrahim…” ben doğup batanlara ilah demem “dedi…Allahı ekmeli ekberi subhanı buldu…
Ah…Nefisten haddi aşan isyanlar, ölçüsüz itirazlar, cerbezeci sualler yükseliyor mu, yükselmiyor mu?
Maalesef nefsimiz Allah’a kulluktan kaçıyor. Üstelik bazen bir yargıç, bazen bir avukat kesiliyor.
Herkesi yargıladığı gibi, maazallah, Allah’ı da yargılıyor. Hakkına rıza göstermiyor.
Evet…Allahtan razı ol…esmasından…özelliklerinden …güzelliklerinden…düzeninden kainatından …kusursuzdur kainatı gökler kusursuz…çünkü esmasının suduru ekmelliğe kaynaktır…Allahın eylemlerinden hallerinden öğretilerinden Kur’anından peygamberinden… peygamber Kur’an öğretmeni…ilk fakih ilk müfessir…