ALLAH KATINDA HAK DİN İSLAMDIR

                         İnneddine  İndellahil  İslâm... (Ali imrn 18)_______

Doğruyu görebilecek kadar herkese basiret verilmiştir...(Enam 103)  İnsanda bir çok esas fikir ve sezgiler vardır İnsan yeryüzüne gelirken bazı inançlarıda beraberinde getirir. Fıtri bir ihtiyaç olan bu inanç ve esaslar üzerinde bir fikir yürütülemez, yürütülse bile sağlıklı olmaz. Çünkü bunlar insanla birlikte ikiz doğan duygulardır.

Allahu Teala Peygamberimiz şahsında bütün insanlığa şu emri vermiştir :

Yüzünü doğru bir din olan insanın fıtratına uygun olan İslama çevir...(Rum 45) 

Ohalde Yüce Allah tüm insanları islamiyeti kabul edebilecek bir kabiliyette ve

fıtratta yaratmıştır. Çünkü kutsal bir varlığa inanmak insanda fıtridir, doğuştandır. Tarihi ve sosyolojik etkiler gösteriyor ki medeni olsun vahşi olsun bütün insanlarda bir din hissi mevcuttur. Buna inanmak ise insanın yaşaması için gerekli olan gıdalar gibi bir gereksinimdir.

İlkel çağlarda mağaralarda yaşayan daha medeniyet ile tanışamayan bu ilkel insanların dahi bu histen uzak kalmayıp kendilerine göre ibadet ettikleri kutsal

bir varlığa inandıkları bir çok araştırmalar neticesinde ele geçen bulgulardan

anlaşılır. İnsanlık tarihinde ne kadar geri giderseniz gidin insanların kutsal bir varlığı düşünmekte ve ona ibadet etmekte kendilerine göre  iyi yolu seçmiş olduklarını görürüz. Kimi doğaya tapmış, kimi hayvana, kimi aya,  kimi güneşe tapmış. Bazılarıda bizzat kendi elleriyle yaptıkları putlara taparak dini ihtiyaclarını tatmine çalışmıştır. Mesela Hz İbrahim kutsal bir varlığa inanmış ve Onu aramaya başlamıştır.  Önce tabiata inanmış sonra aya tapmıştır. Sonra parlak güneşi görmüş ve ona inanmıştır. Güneş batınca  ben batanları sevmem bu benim İlahım olamaz...

deyip sonuçta  ben yüzümü bütün bunları, yaratan, kâinâtı donatan Yüce Varlığa  döndüm demiştir...(Enam80)

Hz İbrahim içinden gelen bir kuvvetin inanma ihtiyacının tesiri ile Hakiki Kudreti bulmaya çalışması, düşünce ve muhakemelerden sonra gökleri ve yeri yaratan sonrada onları emri altına alan tek ve bir olan Yüce Yaratıcıyı  nasıl buluşunu bize emsal olarak Kuranda zikreder. Diğer insanlara da böyle hareket ederek delaletten kurtulma yolunu gösterir. Bütün bunlar insanların içinde mevcud İlahi duyuş ve sezişin bir neticesi olan İlahi aşkın kuvvetiyle  O’nu bulmaya, O’na ulaşmaya çalışmasının çırpınışlarıdır.  

YORUM EKLE