Her ne nedenle kesilirse kesilmiş olsun ağaçların kesiliyor olmasına gönlüm asla razı olmuyor. Kese kese yaka yaka ülkemizi çölleştirmişiz. Cenab’ı Allah içinde huzurla yaşayacağımız Cennet gibi bir dünya yaratmış. Bu güzel dünyayı da ağaçlarla süslemiş ve insan için huzurlu bir yaşam ortamı bahşetmiş. Ancak insanoğlu bunun değerini bilememiş acımadan yok etmiş.
Çocukluğumdan hatırlıyorum bizim köyde dam yapılı ahırla bitişik büyük bir evlerimiz vardı. Bu evlerin içinde iki insanın kucağını dolduracak durumda koca koca ağaç direkleri var. Çoğunluğu da ardıç ağacındandı. Bu direklere bakar hayret ederdik. Çünkü bizim köyün arazisinde o tür ağaçları görmek mümkün değildi. Ama bölgede isimleri vardı: “ Ardıçlı Tarla, Hezenlik, Çamdibi, Hanözü gibi..”
Bu koca hezenleri en az dörder defa biçtirerek yeni yeni mekanlar yaptık. Diyeceğim o ki o ağaçların bir başka bölgeden gelme ihtimali yok. Yöremizin ağaçları ama şimdi onların yerinde yeller esiyor. Kesmiş doğramış ve yok etmişiz, etmeyede devam ediyoruz, hem de hiç acımadan!… Bahçeli bağlı güzel evleri yıktık beton yığınlarıyla doldurduk, betonlaştık artık nefes alacak yerimiz kalmadı. Ne olmuşsa şükür bir Çamlığımızı bari korumuşuz! Yoksa nefessiz kalacakmışız?
İnsanoğlu yaşadığı dünyanın farkında değil, sahip olduğu güzelliğin de farkında değil!. Korumak sahip çıkmak şöyle Dursun acımadan söküp, kesip yok etmeye devam ediyoruz. Gördüğüm kadarıyla eski evler yıkılıyor bahçeleri ve ağaçları da yok ediliyor hem de hiç acımadan!.. Babamızın malı ya: dilediğimiz gibi tasarruf ediyoruz.
Dedim ya ağaçların kesilip yok edilmesine gönlüm rıza göstermiyor! Kesmeyin taşıyın diyorum. Bu da yetmez şehrinizin içinde dinleneceğiniz nefes alacağınız mekanlar bırakın! Parklar bahçeler şehrinizin süsü olsun! Oralar sizin bizim nefes alabileceğimiz huzur duyacağımız mekanlar olacaktır. Gelin bakın seyredin küçücük Kent Park dahi tıklım tıklım doluyor oturacak yer bulamıyorsunuz!
Spor Vadisinden daha önce söz ettik atıl halde bakım bekliyor! Güzel bir mekan çevresini ağaçlandırıp o vadiyi dinleneceğimiz huzur bulacağımız bir vadi olarak geliştirebiliriz. Mekan mı arıyorsunuz işte size mekan!.. Projesi mükemmel niyet halis ama sonuç yetersiz. Kim demiş Yozgat’ta meyve ağaçları olmaz diye?.. En güzel ayva, armut, elma, kayısı, vişne ve dut bizim buralarda yetişiyordu ! Yozgat’ta fındık ağacını görmeyenler gelsin meyve veren fındık ağaçlarını gösterelim !..,
Sözün özü şu dostlar ağacı kesip ülkemizi çölleştirmeyelim taşıyalım!
Taşımak da yeterli değil ağaçlık park ve bahçelik alanları geliştirelim çoğaltalım ülkemizi- şehrimizi gözümüz gibi koruyalım ve içinde huzurla yaşayalım, bu güzel ülkeye ihanet etmeyelim. Bakın yine orman yangınları başladı bu ihanete dur demek için her türlü etkin ve ağır cezaları devreye sokmak durumundayız. Yoksa bu ihanet bitmez.