Acı biber yiyenlerde tüm sebeplere bağlı ölümlerin %23 kalp-damar hastalıklarına bağlı ölümlerin %34 daha az olduğu gösterildi (1).
Araştırma, İtalya’ da Moli-sani Study kohortuna ait 22.811 erkek ve kadının medyan 8.2 sene takip edilmesiyle yapıldı.
Acı biber tüketimi nadir, haftada 2 kereye kadar, haftada 2-4 kere ve haftada 4 kereden fazla şeklinde dört grupta değerlendirildi.
Bu süre içinde 1236 kişi hayatını kaybetti.
Bunların analizinde en fazla acı biber tüketenlerde çok az tüketenlere göre yüzde tüm sebeplere bağlı ölümler yüzde 23, kalp-damar hastalıklarına bağlı ölümler ise yüzde 34 daha az bulundu.
Düzenli acı biber yiyenlerde hiç yemeyenlere göre iskemik kalp hastalıklarına bağlı ölümler yüzde 56, beyin-damarı hastalıklarından ölümler de yüzde 39 daha az idi.
Gruplar arasında kanser ölümleri bakımından bir fark yoktu.
Bu sonuçlar katılımcıların diyetlerinden bağımsız idi ve koruyucu tesir hipertansiyonu olmayanlarda daha belirgindi.
Daha önce de Çin’ de yapılan bir çalışmada acı biber tüketiminin total ölüm oranını yüzde 14 ve iskemik kalp hastalığı ölümlerini yüzde 22 azalttığı gösterilmişti (2).
US National Health and Nutrition Examination Survey’ de acı biber tüketenlerde total ölüm riskini yüzde 13 az bulunmuştu (3).
Acı biber ölümleri nasıl azaltıyor?
Acı biberin sağlığa olan müspet etkileri kapsaisin adlı bileşikle ilişkilendiriliyor.
Acı biberdeki bu en aktif bileşiğin anti-enflamatuar, antikanserojen, anti-hipertansif, anti-mikrobiyal ve anti-obez hususiyetleri vardır.
Kapsaisinin bu etkilerinin hiç değilse bir kısmının bağırsak bakterileri (mikrobiyota) üzerinden olduğunu gösteren araştırmalar mevcuttur.
Mikrobiyatanın obeziteden diyabete, sirozdan kalp-damar hastalıkları ve kanserlere, birçok hastalığın oluşumda rol oynadığı artık çok iyi biliniyor.
Daha önce birçok epidemiyolojik çalışmada kapsaisinin mide ve safra kesesi kanseri riskini azalttığı da gösterilmişti.
Kalp-damar sistemi kapsaisine duyarlı sinirlerden zengindir ve kapsaisinin antioksidan ve antiplatelet (pulcukların kümelenmesini ve dolayısıyla da pıhtılaşmayı önleyici) tesirleri de vardır
Taze acı biber, kapsaisin, vitamin C, A, K, B6 ve potasyum gibi maddelerden daha da zengindir ve araştırmaya göre diyabet riski, acı biberi taze tüketenlerde daha düşüktür (4).
Gelelim neticeye
BİR: Bu tür gözleme dayalı beslenme araştırmalarının sonuçlarına asla güvenilmemesi gerektiğini tekrar hatırlatırım. Bu araştırmadan tam aksi bir netice de çıkabilirdi.
İKİ: Tek bir gıda maddesinin herhangi bir hastalığı veya ölüm oranlarına önemli bir tesiri olacağına da asla inanmam.
ÜÇ: Beslenme bir bütündür ve acı biber de adam gibi beslenmenin önemli baharatlarından biridir. Tek bir gıda üzerinden sağlık olmaz.
DÖRT: Yorumlarıma itiraz edecek olanların ağızlarına acı biber sürerim, ona göre!
Kaynaklar:
1. https://www.jacc.org/doi/full/10.1016/j.jacc.2019.09.068
2. https://www.bmj.com/content/351/bmj.h3942
3. https://journals.plos.org/plosone/article?id=10.1371/journal.pone.0169876