Öyle bir yolu takip ediyoruz ki, bunun meşakkati çok. Bu yolda yürümenin ızdırabı çok. Anlamak ve bazen en yakılarımıza dahi anlatmak zor olabilir. “Ne yapıyorum, ne işle uğraşıyorum?” diye insan kendine sorar… En yakınlarımız; “politik bir işle uğraşıyorsun” diye kendince yol göstermeye çalışabilir. “Bu halk sizi anlamaz” diye moral bozabilirler, bilerek bilmeyerek. Acaba öyle mi?

                Cuma günü Erzincan'dan gelen bir davet  ile çıktığım yola Cumartesi günü sabah Erzincan'a inerek Camii Kebir Camiinde  sabah namazı ile güzel bir günün bizi beklediğini anlamıştım.  Namazdan sonra cami çevresinde bulunan çay ocağının bahçesine oturup simit ile çaylarımızı yudumlarken içim huzur dolu ve acaba bugün burada neler yapabiliriz diye de düşünüyordum. 

                Altı aydır emek verildiğini öğrendiğimiz kutlu çalışmanın mimarlarından Mehmet Birol KAKI beyi arayarak Erzincan'a geldiğimizi Camii Kebirdeki çay ocağının bahçesinde oturduğumuzu iletmemle o candan yürekten gelen bir ses ile hemen geliyorum bekleyin diyerek telefonu kapatıp 5 dakika içinde yanımızda olması, hasretle kucaklaşmamız bir oldu. Birlikte oradan yıllarca bir çok deprem ve acılar yaşamış olan Erzincan caddelerinden yürüyerek Murat İşhanının 3. katında bulunan Cuma günü açılışı yapılan il başkanlığı binamıza geldik.

                Orada bizleri teşkilatın kurulmasında büyük emekleri olan Özcan YAY bey, Aziz ÇEVİK ağabey il başkanımız Miraç DENGİZ bey sıcak ve candan karşılayıp kucaklaştık. Sizler hiç tanımadığınız biri ile böyle hasretle ve candan kucaklaşa bilirmisiniz. İşte Millet Partisinin ve Yeniden Milli Mücadele kadroları bunu başaran bir harekettir. Hiçbir birini tanımayan ama onları kardeş yapan, onları sanki bir kan bağı varmışcasına birbirine sevgi ile bağlayan bir harekettir.

                Cuma günü açılışı yapılan parti binamız sıcak ortamı, İl başkanımız sayın Miraç DENGİZ beyin gelenleri  karşılaması kardeşliğimizi daha da anlamlı bir hale getiriyordu.  Oradan saat 09.30 da yapılacak olan basın toplantısı için otantik ve antik bir ortamı olan ÇIRAHAN KAFE 'ye geçerek salonu şanlı Türk bayrağımız ve parti bayraklarımızla süsledik. Toplantıya  oldukça yüksek bir yerel ve ulusal basın mensupları katıldı. Kayseri'den, Trabzon'dan, Tokat'tan, Amasya'dan ve Samsun'dan da partinin il, ilçe başkanları, MKYK üyeleri ve genel başkan yardımcıları hazır bulunması çok daha heyecan verici idi Erzincan için.

                Basın toplantısında birer konuşma yapan İl başkanımız Sayın Miraç DENGİZ ve MKYK üyesi Trabzon İl başkanı Yahya DEMELİ bey Millet Partisine her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu  ve teşkilatlarımızın bir an önce Türkiye'nin en ücra köşelerine kadar bir an önce kurulması gerektiğine işaret ettiler. Sıcak bir ortamda yapılan  kahvaltılı basın toplantısının ardından öğle Namazı için yine Camii Kebir camiisine geçtik. Ellerimizde haftalık  Yeniden Milli Mücadele gazetelerimizle birlikte.

                Öğle namazını eda ettikten sonra cami çıkışında bir gür  ses yükseliyordu; Yazıyor Yazıyor AMERİKA RUSYA YAHUDİYE KUKLA diyordu. Herkes pür dikkat bu sese kulak kesilmiş bütün gözler ona çevrilmişti. 70 li yıllarda bütün Türkiye de çınlayan bu ses 50 yıl sonra Erzincan sokaklarında tekrar gök kubbeyi çınlatıyordu. Ellerimizde ki gazetelerle cami avlunda bulunan kalabalıkla tokalaşıyor onlara Millet Partisi Genel Başkanı Bilge Lider sayın Aykut EDİBALİ beyin selamlarını ileterek gazetelerimizi dağıtıyor, bir yandan da il başkanımızı halkla buluşturuyorduk.

                Cami avlusunda bulanan çay ocaklarının masaları tek tek dolaşılarak vatandaşlarla sohbetler ediliyor Millet Partisi anlatılıyordu kısa kısa. Daha sonra 30 kişilik bir grupla il başkanımızla birlikte esnaflar ziyaret ediliyor sloganlar atılarak Erzincan sokak, cadde ve semaları Millet Partisi ve Yeniden Milli Mücadele İle çınlıyordu.

                İşte böyle bir günün sonunda ayrıldık Erzincan'dan.